KARAMAN SEVGISI

Ikinci büyük savas sonrasinda, yoklugun ve yoksullugun dünyayi kusattigi bir ortamda; kerpiçten yapilmis, üstü toprakla örtülü küçük bir evde dogdum.

Bebektim, çocuk oldum; kostum, oynadim, oyuncaklarim elimden alindi agladim.

Rengârenk cizili sekerlerden tattim; macunlarda hep kirmiziya baktim, param oldu simit aldim, pamuklu sekerlerin beyazindan aldim.

Gün geldi hasretlik çektim, üzüldüm.

Gün geldi arkadaslar edindim, sevindim.

Sevinçlerim coskulara dönüstü, kabardi kabardi ve benligimden tasti.

Yunus Dergâhi’nda sevgiyle pistim.

Ve bir sevgi pinari olan;

Karaman’dan dogdum…

Çagladim yillarca…

Gönüllere aktim aktim.

Yaratani sevdim…

Evrendeki tüm yaratilanlari sevdim…

Insani sevdim…

Alin terini, emegi sevdim…

Toprakta yeseren ekinleri, çiçekleri sevdim…

Agaci, ormani sevdim…

Akan sulari, denizleri, okyanuslari sevdim…

Kus konmaz, kervan geçmez daglari, ovalari sevdim…

Rüzgâri, yagmuru sevdim…

Yerdeki karincayi, gökteki kusu, dagdaki kurdu, bal yapan ariyi sevdim...

Daglarda, bayirlarda dolastim;

Içimdeki Ben’i aradim, buldum ve O’nu sevdim…

Yaratilani sevdim; Yaratandan ötürü, diyen Yunus’u sevdim.

Bir sevgi pinari olup;

Karaman’dan kaynadim.

Çagladim yillarca;

Gönüllere aktim, aktim…

Ve gönüllerde aktim…

Ve gönüllerden aktim.

NOT: BU SEVGI PINARI ARTIK EMIN ELLERDE OLSUN, SONSUZA KADAR ÇAGLASIN VE HIÇ KURUMASIN ISTIYORUM…
 

YORUM EKLE

banner284