Köylere atanacak ögretmenlerin daha bilinçli, becerili olmalari ehil ellerde güvenle yetismeye baslamisti. Yalan yanlis, iftira ile karisik siyasi nedenlerle ilkönce Yüksek Köy Enstitüsü kapatildi. Ardindan 21 köy Enstitüsü kapatilarak klasik Ögretmen Okulu sekline dönüstürüldü. Basta Ilkögretim Genel Müdürü Ismail Hakki Tonguç Milli Egitim Bakanligi Talim Terbiye Kuruluna, Köy Enstitü Müdür ve ögretmenleri degisik yerlere atamalari yapildi yada bakanlik emrine alindi. Böylece üretgen, kendi yetistirdigi ürünlerle kismen beslenen ekonomiyi ilke edinen devlet bütçesine az yük getiren dünyaca model kurumlara kilit vurulmus oldu. Bilgi ve becerileri ile köye köylüye her yönde önder olacak ögretmen yetistirme sonlanmis oldu... Köy Enstitüleri hakkinda çok seyler söylendi. Yazilar yazildi Bilim Adamlarinin odagi oldu. Üniversitelerde ögrencilere tez konusu olarak verildi. Tanitici dernekler vakiflar kuruldu. Bu modeli uygulayan devletler iyi sonuçlar aldiklarini isitiyoruz. Bizde de pismanlik duyulsa da sonuç degismiyor. Yillar sonra. Köylerden sehirlere göç basladi köy okullarinda ögrenci azaldi. Tasimali ögretim sistemine geçildi. Örnek mi istersiniz Kendi köyüm Yesildere’de 275 ögrenci ile 5 sinifta ders yapip her yil 30- 40 ögrenciye Ilkokul Diplomasi verirken Ortaokulu Lisesi varken Ortaögretim kapanmis Ilkokulda 10-15 ögrenci kalmis. Köylü çocugu için sehre gitmek zorunda kaldi. Katilimci bireysel özgürlük, is egitimi ve imece ruhu, kadin egitimi, demokratik egitim, üretici egitim, Özyönetim, Okuma aliskanligi, Yazin ve sanat anlayisi, el emegi ile beyin gücünü birlestirmesini öngören, Egitim- ögretime dayali kurumlara gereksinimin oldugu ortada. Bunun çözümü ilgili makamlarin olacagi düsüncesi ile Türkiye Cumhuriyetini kuran ekip, ülkenin yörüngesini aydinlik dünyaya çevirdigi 1930’lu yillarda, öncelikli gelisme alaninin egitim ve ögretim olmasi gerektigi konusunda birlesmisti. Egitim ve ögretim alanindaki efsane isimler, Hasan Ali Yücel, Ismail Hakki Tonguç, Halil Fikret Kanat okuma yazma bilmeyenlerin çogunlugunun köylerde oldugunu, köy halkina egilmek gerektigini, çok iyi bildikleri için, kirsal kesimi kalkindirmak ve egitmek düsüncesi ile köylüyü köyde egitecek, üretime katacak, aydinlatacak egitimciler yetistirmek konusuna agirlik vererek, beklide egitim alaninda dünyanin en iddiali. Etkin projelerinden biri olan Köy Enstitüleri projesini 17 Nisan 1940 yilinda yasama geçirdiler. Köy Enstitüleri projesi, temelde egitim-ögretim ve uygulama ayaklarini içerecek, mezunlarina kazandiracagi bilgi ve becerilerle onlarin kirsalda bir model olmalarini saglayacak, onlari çok yönlü aydin ögreticiler yapacakti. Köylerin ekonomik kalkinmasi için, temel üretim kaynagi olan tarim konusunda modern ve bilimsel yaklasim projenin temel hedefleri arasindaydi. Bunun yani sira, genis egitim perspektifi ile tarih, tarim, el isi, müzik, güzel sanatlar, el sanatlari, yurttaslik bilinci ve dünya vatandasi kavramlari belirleyiciydi. Kurgulanan model mükemmel yanit verdi. Köy çocuklari arasinda birikimli aydin ve örnek insanlar yetisti. Köy Enstitüleri, köylerde hedeflenen amaçlarina büyük ölçüde yaklasirken, basarilari sadece köylerde sinirli kalmadi. Sanatta, edebiyatta, politikada, Milletvekili ve bakanlik seviyesine gelen, ticari hayatta çok iyi yerlerde kendilerini kanitlayan, bilimde Prof unvani almaya hak kazanan kisilikleri halkin takdirini kazanan kisiler var ki isimlerini saymam olanaksiz. Bunlar sadece Köy Enstitü çikislimi hayir. Köy Enstitü ruhunu benimsemis Ögretmen Okulu çikisli olanlarda dahil.