Mehmet Aydoğdu Yunanistan Sanat Bienalinde

Avrupa ve Belçika’da « 50 Ônemli Sanatçı Antolojisi’nde » yer alan Plastik Sanatlar sanatçısı Mehmet AYDOĞDU, Yunanistan Tinos Mountados Sanat Bienali’nin tek Türk kökenli sanatçısı olarak davet edildi.

Mehmet Aydoğdu Yunanistan Sanat Bienalinde

Küratör Mireille Liènard tarafindan didaktik olmayan bir yol izlemi tercih edilen bienal mevcut krize bakmanın özgün yollarının neler olabileceği veya ne olduğu üzerine kafa yoran sanatçılar; Portekiz’den Sonia Anıceto, Belçika/Türkiye’den Mehmet Aydoğdu, İsrail’den Dani Danıno, Belçika’dan Denis De Rudder, İtalya’dan Vincent Gaglıardı, Fransa’dan François Huon, Hollanda’dan Stéphanie Jacques, Yunanistan’dan Nicolas Kozakıs, Kıbrıs’tan Lefteris Tapas ve Fransa’dan Jules Dedet Granel L’Atlas’ın eserleri sergilenecek.

Vasıfsız ve kemer sıkma heveslisi siyasiler yüzünden ekonomik krize gömülen Yunanistan’da, krizin uzun yıllardır süre gelmesi, ekonomik kısıntılardan kaynaklanan zorluklarla boğuşmaya bırakılanlar arasında, hemde ilk sıralarda yer alan « sanat ve kültür » adına, bir grup yunanlı ve Yunanistan sevenleri seferber olurlar.

2015 yılında Tinos adası halkı, Mountados İdaresi, Bayan Hilias Sigalas ile küratör Mireille Liènard’ın çabalarıyla « Yunanistan Tinos Mountados Sanat Bienali » gündemde yerini alır. İkincisi ise 22 Temmuz ile 22 ağustos tarihleri arasında izleyicilerle buluşacak.

Her seferinde bir başka konu üzerine düzenlenecek olan Tinos Mountados bienalinin ana teması « Labirent » olarak belirlenmiş.

Plastik Sanatlar sanatçısı Mehmet Aydoğdu sergileyeceği eserler üzerine, “Labirent teması eden, ama her hangi bir -insan’i, ekonomik, siyasi, coğrafik ve destabilizasyon- krizler karşısında çözüm üretebilecek, sanatsal teklifler getirebilen « yaratıcılığa » referans zemin oluştur. Ceyran eden yaşamda ve bilinmeyen bir gelecek için arayış boyunca takip edilen metaforik bir yoldur labirent. Simülasyondan uzak, özgün ve bağımsız bir alan olarak insan doğası, insan ruhunun en ciddi zemini olduğunu da unutmamak gerekir. Genel kanının aksine, labirent aslında bir labirent değil’dir. Çünkü, orasında kayıp olmak mümkün değil’dir. Kaybolduğunu sanan zaten oradadır! Bienalde sergilediğim bir seri eserlerin başlangıç noktası doğum yerim olan Karaman Güneş İlkokul’unda çekilmiş olan çocukluk fotoğrafımdır. O yıllardan bu günlere akıp gelen med cezirsi yaşamın içindeki labirenti anlatmaya çalıştım. Burada gerçek ile yaşam ötesini, görünen ile görünmeyen, düş, şiir ve metaforik metinler kullanarak labirent mozaiklerini resimlemek istedim. İnsan’ın derinliklerine inerek « Sanat bir başka dua şekli’dir demek istiyorum. İki bin yıllarında müthiş bir patlama yaşayan bienallere bir yenisini, turizm broşürlerine endeskli bir kültürel faaliyet daha eklemek için değil’de, devlet sansürleri/ kısıtlamaları sancılarına duyarsız kalan sermaye bienallerine karşıt olarak, bağımsız ve otantik bir inisyatife destek vermek istedim” dedi.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner284