ÖĞRETMEN-3

Kendimi tekrar etme sürecine girmek istemedim. Bu nedenle başka bir dünya içinde kendimi tekrar üretmem gerektiği inancıyla İstanbul’dan Arapgir’e geldim.

Yeni bir coğrafya, yeni bir iklim, yeni bir kültür, yeni insanlar, yeni uğraşlar, yeni birliktelikler, yeni dostluklar… Bunlar, yaşama daha sıkı tutunmamın, yeni bir enerji ve yeni güç kaynaklarım olacak…

Okul bahçesine girdiğimde bir heyecanın beni sarstığını hissettim. Binaya girinceye kadar bu heyecan beni bırakmadı. Bahçe ve bine boştu. Eğitime üç gün sonra başlanacaktı. İkinci kattaki müdür odasına girdim. Masada oturan müdüre kendimi tanıttım.

Müdür, kırk- elli yaşlarda, zayıf, orta boylu görünümlü, siyah saçları özenle taranmış, iri kahverengi gözlü. İlk bakışta insana güven veren biri.

Müdür, aşağıdan yukarıya kadar beni süzdükten sonra, ayağa kalktı ve sıcak bir sesle:

“Hoş geldiniz,” diyerek, elimi sıktı.

Eliyle masanın önündeki sandalyeye oturmamı işaret etti.

Biraz sessizlik olduktan sonra, tekrar bana dönerek:

“Ders programınızı hazırladık, Pazartesi günü birlikte eğitime başlayacağız,” dedi.

Ders programına baktım, ortaokul bölümünde: Tarım, Fransızca, Türkçe, müzik ve beden eğitimi dersleri; lise bölümünde ise tarih ve beden eğitimi dersleri vardı.

Müdür, uzunca ders programına baktığımı görünce sessizliği bozdu, gülerek, elinde tuttuğu küçük defterleri bana uzatarak:

“Bunlar da not defterleri,” dedi.

Lise bölümündeki son sınıf öğrencilere ait not defterini açıp baktığımda; başım dönmeye, midem bulanmaya, gözlerim kararmaya başladı. Defterin sayfalarını çevirdikçe, ağır bir yükün altında ezilmeye başladığımı hissettim. Her sayfada sadece bir öğrencinin 5 ya da 6 olan notlarını gördüm, sayfaların çoğundaki diğer notlar: 2, 3, birkaç da 4 idi.

Yerimden kalkarak, odadan ayrılma gücünü kendimde bulamadım. Düşüncelere daldım…

Öğretmenlik bir öngörü, bir vicdan, bir sevgi ve öğrencilere saygı duyma mesleğidir. Çünkü eğitimde başarılı olmanın önkoşulu, öğrenciye saygı

duymaktır. Not defterindeki çok düşük notlar, öğrencilerin mi, yoksa öğretmenin mi başarısızlığını gösteriyor? Bu öğrenciler, liseyi bitirip, üniversitelere devam edecekler. Bu notlar, öğrencilerin çalışma ve başarma motivasyonlarını bitirir.

Lise bölümündeki diğer sınıflarda eğitim gören öğrencilere ait notları görmek istemedim. Heyecanım söner, gücüm kalmaz, endişesine kapılmaya başladım. Okul müdürüne baktığımda, bana bir şeyler söylemek ister gibi olduğunu gördüm. Acı bir gülümsemeyle karşılık vermeye çalıştım. Müdür:

“Bir an daldınız,” diyerek, gülümsemeye çalıştı.

“Evet, daldım.”

“Hayırdır.”

“Notlar arasında gidip geldim.”

“Notlar çok düşük, değil mi?”

“Evet, çok düşük ama bir çözüm bulmaya çalışacağım.”

Ayağa kalktım, düşmemek için kendimi zorlayarak, veda edip, sarsıntılar içinde odadan ayrıldım.

Bahçeye çıktığımda, pırıl pırıl bir güneş, karlar üzerine vurdukça etrafı göz alıcı bir ışık haznesi sardığını gördüm. Gözlerim kamaştı. Etrafa baktığımda, yoldan gidip, gelenler vardı. Bunlar arasında öğrencim olacak kişilerde olabilir, diye düşündüm. Sevinç ve hüzün içinde öğrencilerim için ne yapabileceğimi düşünerek, yavaş yavaş okuldan ayrıldım.

SÜRECEK...

YORUM EKLE

banner284