“Aradan geçen süre içerisinde, dünyada ve ülkemizde kadin haklari konusunda önemli gelismeler olmustur. Ancak üzülerek ifade etmeliyiz ki istenilen düzeye gelinememistir. Çünkü Türkiye’de son verilere göre, kadinlarimizin yüzde 26’si çalisirken, bunun yüzde 11’i ücretsiz aile isçisi, kadina özgürlük saglayan çalisma, yalnizca yüzde 15’i için söz konusu. Devlette üst düzey yöneticilerin yüzde 93’ü erkek, yüzde 7’si kadindir. Anayasa referandumundan sonra, yüksek yargidaki kadin orani yüzde 32’den yüzde 3’e düsürülmüstür. Atanan 73 Fakülte Dekaninin sadece 11’i kadindir. Egitim adina elde edilen tüm kazanimlari cumhuriyete borçluyuz. 21.Yüzyilda dünya devletleri ile yarisabilmenin kosulu iyi bir egitim sistemidir. CHP, zorunlu-kesintisiz–8 yillik ilkögretim sisteminin pedagojik ilkelere, ülkemizin gerçeklerine ve çagdas uygarligin gereklerini karsilamaya en uygun sistem oldugu görüsündedir. Türkiye, zorunlu egitim süresini 12 yila çikarmali; ama bunu göstermelik biçimde degil, gerçekten yapmalidir. AKP’nin 10 yillik iktidarinda yüzde 1400 artan ve artmaya devam eden kadina yönelik siddet, toplumun ekonomik ve sosyal açidan geldigi durumu açikça ortaya koyan en önemli göstergedir. Bu ülkemiz adina utanç vericidir. CHP, son Tüzük Kurultayinda, cinsiyet kotasini yüzde 33’e,gençlik kotasini yüzde 10’a yükseltmistir. Bütün kadin ve gençlerimizi ülkenin geriye götürülmesine karsi durmaya ve sorumluluk almaya çagiriyoruz” dedi.