CHP Merkez Ilçe Baskani Kagnici: “Türkiye’de Saglik Hizmetlerinin Sunumunda Sorunlar Oldugu Bir Gerçektir”

Cumhuriyet Halk Partisi Merkez Ilçe Baskani Mustafa Cem Kagnici, Türkiye’de saglik hizmetleri sunumunda sorunlar oldugunu belirterek bu sorunlarin çözümü için mevcut sistemi iyilestirmek veya mevcut sistem yerine yeni bir model olusturulmasi gerektigini söyledi.

CHP Merkez Ilçe Baskani Kagnici: “Türkiye’de Saglik Hizmetlerinin Sunumunda Sorunlar Oldugu Bir Gerçektir”
Kagnici yaptigi açiklamada, “AKP iktidara geldigi dönemde ikinci yolu seçmis ve Saglikta Dönüsüm Programi adi altinda IMF ve Dünya Bankasinin önermesi ve yönlendirmesiyle hayata geçirilen bir program baslatmistir. Dünya Bankasindan alinan kredilerle devam eden bu program, son alinan kredi (75.13 milyon dolar) ile 2013 yilina kadar yürütülecektir. Bu programin farkli bölümleri vardir:
   -      Sosyal Sigortalar ve Genel Saglik Sigortasi (SSGSS) kurulmasi
  -       Aile Hekimligi (AH)
   -       Kamu Hastane Birlikleri(KHB) olusturulmasi gibi .
 Ilk ikisi dogrudan saglik sisteminde etkisini göstermeye basladi.Üçüncü   bölüm,   Kamu Hastaneleri Birligi Yasasi Saglik Bakanligi ve bagli Kuruluslarinin Teskilat ve Görevleri Hakkinda Kanun Hükmünde Kararname ile 2 Kasim 2011 tarihli resmi gazetede yayinlanarak yürürlüge girdi.
        Programin ilk ayagi olan, 2006 yilinda uygulamaya konan   sigorta programi, herkes için dogustan kazanilmis hak olan saglik hakkinin din ,dil, irk, mezhep ve ekonomik farklilik gözetmeksizin herkesçe kullanilmasini amaçlamakta idi.Gelin görün ki gizlenen gerçekler bugün vahim sonuçlar dogurmustur. Son günlerde önemli iki gelisme yasandi:
       Ilk olarak 6262sayili 'T.C . Emekli Sandigi Kanunu ile bazi kanunlarda degisiklik yapilmasina dair kanun   23-12-2011tarihinde TBMM 'de kabul edildi.(söz konusu kanunun emekli milletvekilleri maaslarinda yapilan düzenleme nedeniyle Cumhurbaskani tarafindan bir kez daha görüsülmek üzere TBMM'ne geri gönderilmisse de saglikla ilgili maddelerinin tekrar aynen kabul edilmistir.
Ikinci olarak 5510 Sayili Sosyal   Sigortalar Kanunu'nun ertelenen hükümleri 1 Ocak 2012 tarihinde yürürlüge girdi.Her iki yasal düzenlemenin getirdigi baslica uygulamalar:
- Hükümet belirlenen katki paylarini yeterli bulmayarak 8 Mart 2012 tarihinden itibaren uygulanacak olan Tedavi Katilim Payinin uygulanmasi hakkindaki tebligde yaptigi degisiklikle kapsama dahil kisilerin saglik kurum ve kuruluslarindaki ayakta tedavilerine iliskin hekim ve dis hekimi muayenelerinden, birinci basamak saglik kuruluslari ve aile hekimligi muayenelerinde 3 TL, ikinci ve üçüncü basamak resmi saglik kurumlarinda 5 TL,özel saglik kurumlarinda 12 TL katilim payi alinmasina karar verdi.
-   Simdi hükümet bununla da yetinmedi. Sözüm ona ilaç tüketiminin azaltilmasi amaciyla ilaç ve ayaktan ödenen katilim payinda sürpriz bir artisla, devlet hastaneleri ile egitim ve arastirma hastanelerinin yazdigi reçetelerden alinan 3 TL katki payini kaldirmasina ragmen,aile hekimleri ve saglik ocaklarinin yazdigi reçetelerden 3 TL alinacagini duyurdu.  
Buna ilaveten SGK, aile hekimlerince yazilan reçeteler dahil olmak üzere reçetede yer alan üç kalem/üç kutuya kadar ilaç/ilaçlar için 3 TL, ilave her bir kalem/ kutu için 1TL olmak üzere katilim payi tahsil edecek 
Yine getirilen düzenlemeyle 10 gün içinde ayni bransta, farkli hastaneye gidip muayene olanlarin ilave olarak 5 lira daha ödeyeceklerdir, “Yeni uygulama ile alinacak bu ilave ücretler, çalisanlar tarafindan ceplerinden ödenecek. Emekli vatandaslarimizin ise maaslarindan kesilecektir. Zaten 3 liralik ilaç için 5 lira ödemek zorunda kalan, onu da öderken sikinti çeken asgari geçim standardinin altinda olan vatandaslarimiz, 8 Mart gününden itibaren nasil ilaç alacak?”
Özetlersek;
- AKP iktidarinin GSS ile ilgili ''Gelir düzeyi ne olursa olsun bütün vatandaslar dogumdan ölüme kadar saglik sigortasina sahip olacak'' propagandasi tam bir aldatmacadir .
-   1 Ocak 2012 tarihinden itibaren aylik geliri asgari ücretin üçte birinden fazla olan tüm vatandaslar her ay düzenli olarak GSS primi ödemek zorundalar. Ödenmedigi takdirde sürekli olarak birikecek ve daha sonra faizi ile birlikte tahsil edilecek.
-   GSS' da yapilan bu düzenlemelerle vatandaslar için   saglik güvencesi artik ancak prim ödeme ile mümkün hale gelmis, yurttaslik hakki olan saglik, paran kadar sagliga dönüsmüstür. Parasi olamayan vatandaslar sadaka niyeti ile hizmet almaya mahkûm edilmislerdir.
-   Keza saglik güvenlik reformunun gerekçesi olarak kullanilan ''Norm ve standart birligini saglamak iddiasi'' bos bir yalandan ibarettir. Yapilan düzenlemeler basta yoksullar olmak üzere tüm vatandaslarimizin saglik hakki için çok ciddi bir tehdit olusturmaktadir.
-   Hükümetin eli vatandasin cebindedir gün geçtikçe dahada derinlere inecegi anlasilmaktadir.
Saglikta Dönüsüm Programi(SDP)'nin bir baska ayagi olan Aile Hekimligi uygulamasi, hekim ve vatandaslar açisindan sikintilar getirmektedir. Saglik Ocaklari ve Saglik Evleri sonlandirilmaktadir. Bu durum koruyucu hekimlik hizmetlerini aksatmis her seyin reçete yazilarak tedavi edilmesi sistemine dönüsmüstür. Asil olan önlemek olmasi gerekir iken tamamen hastalandiktan sonra tedaviye geçilmistir. Ayrica hekimler ve diger saglik çalisanlari sözlesmeli personel statüsüne geçirilmekte yani Saglik Bakanligi’nda baslatilan taseronlasma uygulamasi, aile hekimligi eliyle de hekimler üzerinde uygulamaya konulmaktadir. Sonuçta ülke modeline uymayan (Bati ve Kuzey Avrupa ülkelerinden esinlenilen), kirsal kesimi dislayan, kronik hastaliklari da dislama ihtimali yüksek olan, hekimler ve saglik çalisanlarinin ileriyi net göremedikleri bir sistem olarak sikintilar sürmektedir. Basta Saglik ve Sosyal Hizmet alani olmak üzere kamu alaninda bu güvencesiz -taseron çalistirma sistemi nedeniyle sosyal güvenligin, hak olmasi bir yana emeklilige ulasma bir hayal haline getirildi.
Iktidarin çok büyük bir gururla bahsettigi dileyen istedigi saglik kurumuna gidip orda tedavi olabilir uygulamasi da özlenen bir hayal’den öteye gidememistir. Ciddi bir plânlamayla hayata geçirildiginde çok olumlu sonuçlar alinabilecek olan sevk zinciri uygulamasi, bu popülist anlayisla ortadan kaldirilmis ve çok basit rahatlikla saglik evinde tedavi edilebilecek hastalarin bile yogun bir sekilde üniversite ve devlet hastanelerine yönelmelerine yol açmistir. Tam gün yasasi da çok farkli bir anlayisla çikarilmistir. Hekim emegini piyasalastirip, is gücücünü ucuzlatarak özel hekimlik alanindaki kaynagi özel saglik kuruluslarina aktararak uygulanamaz, kullanilamaz bir hale dönüsmüstür.
Saglik hizmetinin son ama önemli bir zincirini olusturan degerli Eczacilarimizi bir yandan ilaç iskontolari, yeni uygulama sistemlerindeki çesitli sikintilar yorarken ödeme ve muayene ücretlerinin getirdigi yükler, tahsildar konumuna sokmustur.
Kamu saglik hizmetinin tasviye oldugu, saglik alaninin tümüyle özellestigi, yabanci doktor ve hemsire transferine kapi açarak haksiz rekabet ve kalite tartismasina yol açan, çalisanlarin is güvencesini, performansa dayali ücret güvencesini, can güvencesini yok eden bu sistem yerine nitelikli, ulasilabilir, katki ve katilim paylarinin olmadigi ücretsiz, kamu eliyle verilen saglik hizmeti için direnmeliyiz.
Peki, sosyal devlet anlayisi, dogustan kazanilmis hak olan saglik hakkinin güvencesi nerde kaldi? Bu program tamamen hayata geçirilirse ülkemizde bu güvence tümüyle ortadan kaldirilmis olacaktir. Böyle bir harcama politikasiyla her isletmeci sosyal güvenlik kurumunu devralabilir. Sonuçta büyük kâr var. Tüm harcamalar vatandasin sirtina yüklendigi gibi kârâda geçebilir
GSS Türkiye açisindan uygun bir tercih yolu degildir. Prim ödeme sistemiyle alinan saglik hizmeti milyonlarca vatandasimizi kapsam disi birakacaktir. Oysaki OECD ülkeleri içinde toplam saglik harcamasinin Gayri Safi Yurtiçi Hâsila (GSYH)'ya orani en düsük ikinci ülke olan Türkiye de saglik hizmeti, koruyucu hizmetler ve tedavi hizmetleri arasindaki çarpik dagilimin, koruyucu hizmetler yönünde düzenlenerek,   genel vergilerle finanse edilen kamusal bir saglik sistemiyle ve devletin kaynaklari daha iyi koordine edilerek daha saglikli olarak verilebilir. CHP son yapilan bu düzenlemenin saglik hakki açisindan yarattigi tehlikeyi hatirlatarak bütün toplumu bir kez daha hep birlikte ESIT, ÜCRETSIZ, NITELIKLI SAGLIK HIZMETI için mücadeleye davet eder” dedi.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner284