Ünver: AKP’nin 3y Ile Mücadelesi, Bir Sehir Efsanesidir

Cumhuriyet Halk Partisi Il Baskani Ismail Atakan Ünver AK Partili 4 bakanin Yüce Divana sevk edilip edilmeyecegini belirleyen meclis oturumunda vekillerin red oyu vermesini degerlendirdi.

Ünver: AKP’nin 3y Ile Mücadelesi, Bir Sehir Efsanesidir

Ünver, “Türkiye’yi 12 yildir tek basina yönetme sansi yakalayan AKP iktidari, kurulusunda temel felsefesini 3Y (Yasaklarla, Yoksullukla ve Yolsuzlukla) mücadele olarak açiklamisti. Bugün geldigimiz noktada AKP’nin 3Y ile mücadele felsefesinin, bir sehir efsanesi oldugu bizzat AKP’li vekillerce apaçik ortaya konmustur. Yolsuzluk yaptiklari iddiasi ile suçlanan 4 bakanin Yüce Divan’a sevk edilip edilmeyeceginin belirlendigi Meclis oturumunda AKP’li vekiller, yolsuzluk iddialarinin üstünü örtmeyi tercih ederek bakan arkadaslarinin yargi önünde hesap vermesinin önüne geçmislerdir. Aslinda 12 yilini tamamlayan AKP iktidarinin yasaklarla, yoksullukla ve yolsuzlukla mücadele konusundaki samimiyetsizligi defalarca dile getirilmisti. Ancak bu defa bizzat AKP, 4 bakani hakkindaki tutumu ile 3Y ile mücadele düsturunun bir sehir efsanesi oldugunu ortaya koymustur. AKP’nin geride biraktigimiz 12 yilina baktigimizda, yasaklarla mücadele yani yasaklarin kaldirilmasi ve demokratiklesme açisindan AKP döneminde, Türkiye 12 yil öncesine göre daha demokratiktir diyemiyoruz. Vatandasin telefonla bile konusmaya korktugu, hukuka olan güveninin yok edildigi, gösteri yapmanin bile suç sayildigi, en demokratik hak olan elestiri hakkinin yok sayildigi, basinin susturulmaya çalisildigi, bir çok olayda haber yapmanin yasaklandigi, sansür uygulandigi, gittikçe baskici ve otoriter bir yönetim anlayisinin hakim oldugunu görmekteyiz. Tüm bu gelismeler göstermektedir ki AKP, son 12 yilda yasaklarla mücadele etmemis, aksine kendi anlayisina uygun yasaklar koyarak demokratiklesmeden ve hukuk devleti anlayisindan uzaklasmistir. Yani AKP, birinci Y (yasaklar) ile mücadelede basarisiz olmustur. Yoksullukla mücadele açisindan baktigimizda,Türkiye’nin servet adaletsizliginin en yüksek oldugu ülkeler arasinda yer aldigini görüyoruz. Türkiye, nüfusun en zengin ilk yüzde onunun, son 14 yilda en hizli zenginlestigi 8 ülke içinde yer almaktadir. Bu tespit, bu sekiz ülkede bir anlamda halkin yüzde doksanindan yüzde onuna servet transferi yapilmis oldugunu ortaya koymaktadir. Yine Türkiye’de 2000 yilinda servetin yüzde 67’sini elinde bulunduran en zengin yüzde10’luk kesimin payinin 2014 yilina gelindiginde, yüzde 77,7’ye yükseldigini görüyoruz. Türkiye’de servet adaletsizligi oldugu gibi gelir dagilimi da bozuktur. Türkiye Istatistik Kurumu (TÜIK), “Gelir ve Yasam Kosullari Arastirmasi 2013” verilerine göre, Türkiye’de en yoksul yüzde 20 ile en zengin yüzde 20 arasindaki gelir farki 7,7 kattir. Halkin yüzde 13’ü yani 10 milyon insan da yoksulluk siniri altinda yasamaktadir. Bu veriler göstermektedir ki AKP, son 12 yilda yoksullukla mücadele etmemis, aksine zengini daha zengin yoksulu daha yoksul hale getiren bir ekonomi politikasi izlemistir. Yani AKP, ikinci Y (yoksulluk) ile mücadelede de basarisiz olmustur. Yolsuzlukla mücadele konusunda iktidarinin ilk yillarinda, eski basbakanlardan Mesut Yilmaz ile eski bakanlardan Yasar Topçu, Günes Taner, Cumhur Ersümer, Zeki Çakan, Recep Önal, Koray Aydin ve Hüsamettin Özkan’i Yüce Divan’a göndererek hizli bir giris yapan AKP, geçtigimiz 12 yil içerisinde gerek kendi belediyeleri gerekse de kendi atadigi bürokratlara iliskin yolsuzluk iddialarina kayitsiz kalmistir. Ucu kendisine dokunacak her yolsuzluk iddiasini örtbas etmek AKP iktidarinin karakteri haline gelmistir. Örnegin Almanya’nin asrin yolsuzlugu diyerek faillerini cezalandirdigi Deniz Feneri Dosyasini uzun süre Türkiye’ye getirtmemis; geldikten sonra da yolsuzluk iddiasina muhatap olanlari degil önce sorusturma yapan savcilarin cezalandirilmasini saglamistir. En son olarak 21 Ocak günü TBMM’de yapilan oylamalarda hakkinda yolsuzluk iddiasi olan 4 AKP’li bakanin Yüce Divan’a sevkinin reddi yönünde oy kullanarak ve bu bakanlarin Yüce Divana gidip hesap verme yolunu kapatarak AKP’nin amacinin yolsuzlukla mücadele degil, ne pahasina olursa olsun iktidarini korumak oldugunu ortaya koymustur. Yani AKP, üçüncü Y (yolsuzluk) ile mücadelede de basarisiz olmus, aksine yolsuzlukla anilir hale gelmistir. Önceki gün mecliste yapilan oylamada, hem yolsuzluk yaptigi hem de Bakara Suresi ile alay ettigi iddia edilen bir eski bakan, her konuda muhafazakâr oldugu iddiasini dile getiren ve dindar olmakla övünen AKP’nin meclis çogunlugunca korunmustur. Mütedeyyin yurttaslarimizi rencide eden Kur'an ayetleri ile alay edildigi iddiasi karsisinda takinila bu tavir, inançli yurttaslarimizi rencide etmistir. Fransa’da yayin hayatina devam eden ve geçtigimiz günlerde terör saldirisina maruz kalan bir karikatür dergisini protesto edenlerin, gözünün önünde Bakara Suresi ile makara yapilmasina kayitsiz kalmasi anlasilamaz bir çeliski durumudur. Netice olarak AKP’nin 12 yillik iktidari, yasaklarin, yoksullugun ve yolsuzlugun ayyuka çiktigi bir iktidar dönemi olarak tarihteki yerini almistir. 3Y ile mücadele edecegi iddiasi ile yola çikan AKP’nin geldigi nokta, “herkese 3 anahtar” vaadinde bulunanlarin geldigi noktadan farksizdir. Yolsuzlukla mücadele edecegim diyenler, kendi döneminin hesabini vermekten kaçar olmuslardir. 17 Aralik’ta paralari sifirlayanlar, 21 Ocak’ta da itibari sifirlamislardir. Bu gün AKP, elinde bulundurdugu meclis çogunlugu ile 4 bakanini kurtarmis gibi görünse de vatandasin vicdaninda mahkûm olmustur. Simdilik yargi önünde hesap vermekten kaçanlar, günü geldiginde yargiya hesap vermekten kurtulamayacaklardir” dedi. (Haber Merkezi) 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner284