Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK) yönelik sahtekârligin önüne geçilmesi için 15 Ocak 2013'te tüm Türkiye'deki bine yakin devlet hastanesi, 60'tan fazla üniversite hastanesi, 550 özel hastane ve bin 500 tip merkezi ile diyaliz merkezinde 'avuç içi damar okuma sistemi' devreye girecek. Böylece sahte kimliklerle saglik hizmeti alinmis gibi gösterme dönemi bitecek. Saglikta ilk defa bu kadar genis alanda uygulanacak olan sistemde tartismalar ise hala bitmedi. Hastanelerin almasi gereken cihazin pahali olmasi ve tek firmadan temin edildigi iddialari tartismayi alevlendiriyor. TÜBITAK, biyometrik kimlik dogrulamada 'avuç içi' ve 'parmak damar' sisteminin okunmasi en basarili teknik olarak rapor etti. 2011'de yapilan Ekonomik Koordinasyon Kurulu'nda (EKA) da 'avuç içi damar okuma sistemi'ne geçilmesine karar verildi. Bunun üzerine damar sistemini okuyacak araçlarin tek bir firmadan alinacagi tartismalari basladi. Bu elestiriye itiraz eden SGK, su açiklamayi yapti: "Avuç içi damar izi sisteminde yer alan cihazlardan sadece avuç içi damar izi okuma sensörü bir firma tarafindan üretilmektedir. Sistemin geri kalan bütün yazilim ve donanimlari Türk mühendisleri tarafindan Türkiye'de gelistirilmis ve üretilmistir. Bu cihazlarin pazarlamasini yapan birden fazla firma bulunmaktadir." Özel Hastaneler ve Saglik Kuruluslari Dernegi (OHSAD) Baskani Dr. Resat Bahat ise "Bir cihazin maliyeti 2 bin 500 dolar. Bir cihazla 100-150 hastaya islem yapiyorsunuz. Bu hastaneler için 10-15 araca ihtiyaç oldugunu gösteriyor. Biz 'parmak damar izi' sistemi de kullanilsin diyoruz. Böyle olursa rekabet olusur ve fiyatlar düser. Aksi halde az zayida cihaz alacagiz ve hastanelerde uzun kuyruklar olusacak" dedi.