Karabıçak:  Tüm Vahşi Ve Evcil Hayvanlar Kuduz İçin Risk Taşır

Tüm vahşi ve evcil etobur hayvan ısırıklarının, yeri ne olursa olsun kuduz için risk oluşturuyor.

Karabıçak:  Tüm Vahşi Ve Evcil Hayvanlar Kuduz İçin Risk Taşır
Karaman Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Çiğdem Karabıçak kuduz hastalığıyla ilgili yaptığı açıklamada, et yiyen hayvanların çok kez tükürük bezlerinde bulunan, çoğunlukla salyadan yaraya bulaşan ve bu yolla meydana gelen bir virüs kaynaklı beyin iltihabı olduğunu belirtti.
Karabıçak, Kurtlar, tilkiler, çakallar ve yarasalar gibi yabani hayvanlar ile köpek, kedi, koyun, at, eşek gibi evcil hayvanların kuduza yakalanabileceğini söyleyerek “Bu hayvanlardan biri kuduz ise, ısırması, tırmalaması ya da çatlak deriden, gözden salyasının bulaşması sonucu kuduz bulaşabilir. Kuduz, bugün için de öldürücü bir hastalıktır” dedi.
Rutin aşılanan kedi, köpek gibi hayvan ısırıklarında, hayvanın gözlenmesi şartı ile aşılama gerekmeyeceğinin altını çizen Uzman Dr. Çiğdem Karabıçak gerekirse bu konuda aşılamayı yapan veteriner hekimden bilgi istenebileceğini ve temasta bulunan hayvanın mutlaka 10 gün gözlenmesi gerektiğini açıkladı.
Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Karabıçak şöyle devam etti: “Tüm vahşi ve evcil etobur hayvan ısırıkları, yeri ne olursa olsun kuduz için risk oluşturur. Tüm ısırık ve tırmık yaraları bol su ve sabunla hemen yıkanmalı ve temizlenmeli, arkasından virüsleri öldürücü ajanlar uygulanmalıdır. Tüm hastalar tetanoz hastalığını önleyici tedavi yönünden de değerlendirilmelidir. Derin ve geniş yaralanmalarda kozmetik faktörler ve enfeksiyon riski değerlendirilerek, kuduz aşısı gerekiyorsa mutlaka yara çevresine kuduz serumu yapıldıktan sonra dikiş atılabilir. Aşı uygulanması toplam beş doz uygulanır.”
“Kuduzda Hastalığın Başlama Süresi Değişkendir”
Aşının temas sonrası olabildiğince erken başlanması gerektiğini vurgulayan Uzm. Dr. Çiğdem Karabıçak “Kuduzda hastalığın başlama süresi çok değişken olduğundan, temas sonrası geçen süreye bakmaksızın aşılamaya alınır. 10 günlük gözlem süresi içinde şüpheli temasa neden olan hayvanın kuduz olmadığı kanıtlanırsa, aşı uygulamasına son verilir” dedi.
Kuduz hastalığının başlama süresinin genellikle 3 – 8 hafta olduğunu açıklayan Dr. Karabıçak ancak bu süre alınan virüs miktarına, yaranın merkezi sinir sistemine yakınlığına ve bölgedeki sinir dokusunun sıklığına, yaranın büyüklüğüne, ısırılan yerdeki koruyucu materyal veya elbise bulunmasına göre değişebileceğini dile getirdi.
Köpek ve kedilerde, belirtiler başlamadan 3-7 gün önce bulaştırıcılığın başladığını ve hastalık belirtilerinin olduğu sürece de bulaştırıcılığın devam ettiğini belirtti.
“ Kuduz Ölümcül Bir Hastalıktır”
Uzm. Dr. Karabıçak hastalığın belirtilerini açıklarken “ Hastalık, halsizlik, ateş, baş ağrısı, iştahsızlık, bulantı, boğaz ağrısı, aşırı halsizlik gibi özgün olmayan belirtilerle başlayabilir. Hastanın ilk şikâyetleri ısırılma bölgesinde ve o bölgenin iletimini sağlayan periferik sinirlerin geçtiği alanda gelişen kızarıklık, hassasiyet olabilir. Vakaların yaklaşık % 50-80’inde bu semptomlar görülür. Enfeksiyonun ilerlemesi ile sinirlilik, aşırı hassasiyet ve ateş olur. Kişinin ruhsal durumunda akut değişiklik, istemsiz kasılmalar ve konvülziyonlar görülebilir. “
Kuduzun karakteristik bulgusu olan sudan çekinme (hidrofobi), yutma ve hatta suyu görmeyle gelişen ağız, yutak ve gırtlak kaslarının istemsiz kasılması nedeniyle gelişir. Bu ağrılı spazmlar çok hafif uyaranlarla da oluşabilir. Birkaç gün içerisinde hastanın genel durumu bozulur, nabız artar, solunum düzensizleşir ve ateş yükselmeye devam eder. Sonrasında, koma ve hızlı ölüm görülür. Hastalığın bütün seyri genellikle 5-6 gün sürer ve ölümle sonuçlanır. “ şeklinde konuştu.
Halkımızın bir hayvan tarafından ısırılması, tırmalanması gibi bir teması halinde ciddiye alınıp mutlaka enfeksiyon hastalıklarına en kısa zamanda müracaat etmelerini, aşıya başlanıp başlanmayacağına doktorun karar vermesi gerektiğini savunan Uzm. Dr. Çiğdem Karabıçak diğer taraftan kuduz bir hayvanın beslenmesi, kan, idrar ve gaitayla temas, pişmiş et ve sütünü yemenin kuduz geçişi açısından risk oluşturmadığını ve hastalık önleyici tedavinin gerekli olmadığını anlattı. Kuduz hastasına rutin bakım yapan sağlık personelinin salgı salgılayan zarına veya bütünlüğü bozulmuş deriye bulaşıcı materyal teması olmadıkça da tedavi gerekmeyeceğinin altını çizdi.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner284