Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Osman Yaşar Işıklı yaptığı açıklamada, eskiden göğüs kafesi 30 santim açılarak yapılan ameliyatların yerine, artık kasıkta açılan 2 santimlik kesilerle çözüm getirildiğini belirterek gelişen teknoloji ile birlikte artık aort anevrizmasını ameliyatsız yöntemle tedavi edebildiklerini kaydetti.
Hüseyin Ervar isimli hastanın karın ağrısı şikâyetleri ile kendilerine başvurduğunu ifade eden Op. Dr. Işıklı “ hastamız 9 yıl önce kalpten çıkan ana damardan ve kalp kapağından ameliyat olmuş ve 9 yıldır mekanik kapak ile yaşıyor. Yapılan tetkiklerde karın ana damarında balonlaşma olduğunu tespit ettik. Damar ölçülerine uygun malzeme temini sonrası hastamızın zor anatomik yapısına rağmen başarılı bir şekilde “anakonda” isimli greft yerleştirildi. Kontrol amaçlı yapılan tomografik anjiyoda greftin normal yerinde olduğu izlendi. Hastamızın sağlık durumu şuan oldukça iyi. Taburcu etmeyi düşünüyoruz. “ şeklinde konuştu.
İlimizde ilk kez uygulanan yönteme Aort Anevrizmalarda Endovasküler Onarım adının verildiğini ve kısaca EVAR diye anıldığını kaydeden Op. Dr. Osman Yaşar Işıklı, aort anevrizması olarak bilenen atardamarda balonlaşma sonucu meydana gelen yırtılmaların, zamanında tanısı konulduğu zaman EVAR yöntemiyle tedavi edebildiklerini söyledi.
“ Bu yöntemle kasıkta açacağımız 2 santimetrelik kesiden ya da anjiyoya benzer bir yöntemle girip balonlaşan bölgede gerekli onarımı yapabiliyoruz. Bunu genel anestezi yapmadan yapıyoruz. Hastamızla konuşa konuşa en geç 1 saat içinde işlemi bitiyoruz. “ şeklinde konuştu.
Aort anevrizmasının genelde erkeklerde görüldüğüne de değinen Op. Dr. Işıklı, “50 yaş üstü erkeklerin yüzde 10’unda görülüyor, hipertansiyon hastalığı olan aynı yaş grubunda ise bu oran yüzde 12’ye yükseliyor.” uyarısında bulundu. Risk grubunda olan erkeklerin ileri yaşlarda mutlaka erken tanı için anevrizma açısından karında bir ultrason incelemesi yaptırmasında fayda olduğunu anlatan Osman Işıklı aortta oluşan balonlaşmanın müdahale edilmediği zaman damarda yırtılmaya neden olduğunu, aort anevrizması denilen bu yırtılmaların da yüzde 85-90 oranında ölümle sonuçlandığını söyledi.
