Son 20 yilda sezaryen oranlarindaki artisa tezat olusturacak bir sekilde vajinal operatif dogum oranlarinda azalma gözlendigini bildiren Yesil, "Vajinal operatif dogum seçenegi, dogabilecek hukuki sorunlar, tecrübeli hekim azligi gibi nedenlerle geri plana atilmis görünmektedir" dedi.
Uzman Doktor Yesil, “Vajinal operatif dogum prensip olarak normal spontan dogum eyleminin son asamasinda uygulanabilen, bebegin operatif yardimla dogurtulmasi girisimidir. Bunun teknik olarak iki yöntemi vardir. Birincisi vakum yardimi ile ikincisi forseps dedigimiz alet yardimi ile uygulanan tekniktir. Vakum tekniginde çan seklinde bir aparat bebegin basina yerlestirilir ve negatif basinç uygulanarak çanin bebegin basina sabitlenmesi saglanir. Daha sonra anne adayinin sancilarina senkronize olarak bebegin basi çekilerek basin durusu dogum kanalina uygunlastirilir ve bebek dogurtulur. Forseps tekniginde vakum çani ve negatif basinç yerine kasik seklinde iki aparat bebegin basina yerlestirilir. Vakumla ayni prensiple anne adayinin sancilarina senkronize olarak bebegin basi çekilerek dogum kanalina uygunlastirilir ve bebek dogurtulur” dedi.
Vajinal operatif dogumun ülkemiz ve bazi diger ülkelerde giderek daha az uygulandigini ifade eden Dr. Yesil, "Bunun nedeni dünya genelinde doktorlar aleyhinde açilmis davalardan kaynaklanmaktadir. Bu hukuki süreçlerin doktorlari girisimden uzaklastirmasi, sonuç olarak anne adaylarimizin ve bebeklerimizin dogum risklerini artirmaktadir. Giderek daha az oranlarda bu dogum yönteminin uygulanmasi deneyimli hekimin yetismesinde de büyük engel teskil etmektedir. Sonuç olarak anne adaylarinin, eslerinin ve toplumun konu üzerine bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesinin bu sorunun çözümüne büyük katki saglayacagina inaniyorum” diye konustu.
Ekonomik Isbirligi ve Kalkinma Örgütü’nün 2011 verilerine de deginen Dr. Yesil, Türkiye’de sezaryenle dogum oraninin diger ülkelere oranla yüksek oldugunu sözlerine ekledi.