SALTANATIN KALDIRILMASI

Az da olsa tarihe ilgi duyanlar, hanedanlıkların, Birinci Dünya Savaşı sonrasında, tarihsel ömürlerini tamamladıklarını ve tarihteki yerlerini aldıklarını, bilirler.

Ne var ki; ülkemizde bazı kişi ve kesimler, bu gerçekten habersiz ya da bu gerçeği görmek istemeyerek, saltanatın kaldırılmasını doğru bulmazlar ve Osmanlı saltanatının sürmesi gerektiğini her ortamda ve fırsatta dile getirirler. Bu isteklerine örnek olarak da, bazı Avrupa ülkelerinde krallıkların sürdüğünü gösterirler.

I.İnönü Savaşı’nın kazanılması üzerine, İtilaf Devletleri, Sevr Antlaşmasını bazı yerlerinden kırparak ve İstanbul İle Ankara arasında var olan ayrışmanın derinleşmesi için, 21 Şubat 1921 tarihinde Londra’da bir konferans düzenleyerek, konferansa İstanbul Hükümeti ile Meclis Hükümeti’nin temsilcilerini birlikte çağırdılar.

Başkomutanlık Meydan Savaşı’nın kazanılması sonucunda yapılan Mudanya Ateşkes Antlaşması ile İşgal altında bulunan Doğu Trakya’nın, işgalden arındırılması kararının alınmasından sonra İtilaf Devletleri, işgallerle oluşturdukları beka sorununu kalıcı bir duruma getirmek için, 27 Ekim 1922 tarihinde, Lozan’a da İstanbul Hükümeti İle Meclis Hükümeti’ni birlikte davet ettiler.

Bu davet üzerine Sadrazam Tevfik Paşa, İstanbul Hükümeti’nin Lozan’a katılma isteğinde olduğunu belirterek ve Meclis Hükümeti’ni yok sayıp, 29 Ekim’de TBMM’ne doğrudan başvurarak, gönderdiği telgrafta, İstanbul Hükümetinin işbirliğine hazır olduğunu bildirmiştir.

İşgaller karşısında suskun kalan, TBMM’ni dağıtmak amacıyla yapılan iç ayaklanmaları görmezden gelen, Şeyhülislam Dürrizade Abdullah’dan katliamları vaciptir, şeklinde fetva alan ve Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarını idama mahkûm ettiren İstanbul Hükümeti, şimdi Lozan’da yapılacak görüşmelere Meclis Hükümeti’nin yanında katılmak istemektedir.

İstanbul Hükümeti, padişah iradesine bağlı olarak kurulmuş ve padişahın istekleri doğrultusunda hükümet etmektedir. Bu nedenle, İstanbul Hükümeti’nin yok edilmesi için, padişahlığın kaldırılması gereği görülerek, 1 Kasım 1922 tarihinde saltanata son verilmiştir.

Bu tarihsel gerçeklere rağmen, padişahlığı ve Osmanlılığı isteyenler, zaman zaman yüksek seslerle bu isteklerini dile getirerek, ülkede gündem yaratmaya çalışmışlardır.. Hani, biri, “keşke Yunan kazansaydı,” demesi karşısında, bazı kesimlerin sessiz ve suskun kalmaları hatta bu kişiye karşı saygı gösterilerinde bulunarak ziyaretlerine gitmeleri, kafalara bazı soruları getirmektedir.

İstanbul Hükümeti Lozan’a acaba neden katılmak istemiştir?

İngiliz mandasına girmek istediklerini söylemek için mi?

Duyun-u Umum iye’yi sürdüreceklerini söylemek için mi?

Kapitülasyonların devamından yana olduklarını bildirmek için mi?

Mudanya Ateşkesini yok sayın, demek için mi?

TBMM ve Meclis Hükümeti’ni yok saymalarını istemek için mi?

20 Ağustos 1920 tarihinde imzaladıkları Sevr’i uygulamak istediklerini, dile getirmek için mi?

Evet, İstanbul Hükümeti temsilcisi, Lozan’a katılıp ne diyecek?

Evet, Osmanlının ve Osmanlı saltanatın sürmesini isteyenler, siz ne diyecek siniz?

Osmanlıyı isteyenler, saltanatın neden kaldırıldığını anladınız mı?

YORUM EKLE

banner284