SANKİ 3. DÜNYA SAVAŞI 

Virüs, bulaşıcı hastalıklara yol açan mikrop olarak tanımlanmış Latince bir sözcüktür. Bu yılın belası. Dünyanın düzenini alt-üst etti. İnsanlığın bencilliğini, aç gözlülüğünü, öz severliğini, para hırsını, boş vermişliğini gözler önüne serdi. Gözle değil, mikroskopla bile zor görünen canlı, kendi yaşamını sürdürmek için yaptı yapacağını. Bu yepyeni bir savaş. Geleceğin belirsizliği de cabası.
Tüm iletişim araçlarının baş konusu o. Sokaklar kimi yerlerde bomboş. Evlerine çekilmiş insanlar, korku içinde. Hurafeler, bana bir şey olmaz diye boş vermişler, bu arada meydanı  boş bırakmadan, serseri mayın gibi dolaşıyorlar. Önlem almak için çırpınanlara bir dayılanmaları var; ibretlik.
Ekonomi baş aşağı, paldır küldür inerken aşağılara, insanlık sistemlerin iç yüzünü görmeye başladılar.Trumpgillerin aç gözlülüğü, Avrupa’nın birleşmiş devletlerinin bencilliği, İtalya’nın başına gelenler, yardım malzemelerine el koyanlar. Toplumsal çıkarı göz ardı ederek, bir avuç kapitalistin kesesini doldurmayı hüner belleyenlerin foyası, acıklı bir tablo olarak çıktı karşımıza.
Geçenlerde bir gazete haberi okudum. Virüs tedavisi için özel bir sayrılarevine giden karı-kocadan kişi başına altışar bin lira alınmış. Toplumsal olması gereken sistemin küreselci-tekelci düşünceye teslim edilerek elde ne varsa “Yağma Hasan’ın böreği” gibi talan edilmesinin sonuçlarını görüyoruz. Toplumun tümü için kurulmuş olan devletler hiçbir görevini yapmıyorlar. Vergiler yerine gitmiyor. Gitseydi dünyaca böylesine rezil durumlara düşmezdik. 
Düşünenler bu konudaki aymazlıkları hep dile getirdiler. Anlayan beri gelsin. Kendimi 3. Dünya Savaşında görüyorum. Bana göre savaş virüsle değil. Toplumsal, dünyasal ve insanlar arasında. 

 

YORUM EKLE

banner284