Hemen soralim: Biçak kemige dayanincaya kadar nerelerdeydiniz?
Eger biçak kemige dayanmis ise, yapilmasi gereken terörün bir an önce bitirilmesidir. Terör bitirilmez ise, biçak kemige dayali olarak sürekli kalir.
Terör örgütlerinin var olus mantiklari, amaçlarina ulasincaya kadar, öncelikle terör eylemleri yapmaktir. Bu nedenle, terör örgütleri var oldugu müddetçe terör eylemleri sürecektir. Konuya bu düzlemden baktigimizda, önemli olan biçagin kemige kadar gelmemis olmasidir.
“Kürt Açilimi”, “Demokratik Açilim” gibi yaklasimlarla gösterilmek istenilen iyi niyetli çabalar, maalesef biçagin kemige dayanmasina engel olamamislardir. Zira terör ile demokrasi, terör ile baris, terör ile hukukun üstünlügü, terör ile insan haklari vb. evrensel degerler bir arada olamazlar. Bunun için; barisin, demokrasinin, hukukun üstünlügünün, insan haklarinin gerçeklestirilmesi, ancak, terörün yok edilmesi ile olanaklidir.
Bazi kesimler, “Kürt sorunu” diye yapay bir sorun ortaya atarak, bu konuda tartismalar açip, terör örgütünün yaptigi eylemleri masum halk hareketleri ve teröristleri de gerilla olarak gösterip, terör örgütü PKK’yi gizleme ve yok saymaya çalisiyorlar.
Kürt kökenli vatandaslarimiz arasinda marjinal bir grubun olusturdugu PKK terör örgütü olmasa; Kürt sorunu denilen sanal sorun, Kürt partileri olmaz ve farkli marjinal Kürt gruplari bir araya gelmezler.
PKK terör örgütü; Kürt kökenli vatandaslari sanal bir dava etrafinda toplamaya çalisiyor, isteklerimiz yapilmazsa terör eylemlerinde bulunuruz tehdidinde bulunuyor, bazi Kürt kökenli marjinal gruplari motive ediyor. Bunlari yapabilmek içinde sürekli bir cinayet makinesi olarak varligini sürdürüyor.
PKK’nin yaptigi terör eylemleri ve bazi gruplarin demokratik özerklik! Gibi tabansiz ve anlamsiz davranislari karsisinda, Kürt kökenli vatandaslarimizin kendi aralarinda bir çatisma çikabilir endisesini tasimaktayim. Çünkü Kürt kökenli vatandaslarimizin büyük bir bölümü PKK’nin yaptigi terör eylemlerinden ve bazi kesimlerin yaptiklari anlamsiz eylem ve söylemlerden, huzursuz ve tedirgin olmadiklarini kim söyleyebilir?
Sayin Basbakan, “biçak kemige dayanmistir”, dedikten sonra, terörü tamamen bitirmesi gerekir. Sayin Basbakanin bu açiklamasindan sonra terörün varligi, bir güvenlik zafiyetini gösterir ve bir gün terör yine kemige gelir dayanir.
Siyasi partiler, yeni bir anayasa yapilmasi için iradelerini ortaya koydular. Yeni bir anayasa yapilmasindan önce mutlaka terörün bitirilmesi gerekir. “Bu anayasa terör gölgesinde yapildi” denilmemelidir. Çünkü terör gölgesinde anayasa yapilmaz. “Darbe anayasalarindan; terör anayasasina geçildi” algisini da vermemek gerekir.
Sorunlar çiktiklari noktalara en yakin yerlerde yok edilirler. Bu nedenle, terörle mücadele bir merkez yerine terörün yapildigi en yakin yörelerdeki mülki amirlerin sorumlugunda ve koordinesinde yapilmalidir.
Terörle mücadele asker ya da polis tarafindan yapilsin fark etmez. Önemli olan hangi alanda hangisinin daha etkin oldugudur. Aralarinda mutlaka bilgi alis-verisi ve koordine saglanilmalidir.
Siyasi partiler, sivil toplum kuruluslari, yazili ve görsel medya kuruluslari, terörün bitirilmesi yönünde birlesmelidirler. Baris isteyen, demokrasi isteyen, kardeslik isteyen marjinal gruplar, eger isteklerinde samimi iseler, terörle mücadeleye katilip, mücadelelerin verildigi saflarda yerlerini almalidirlar.
Terörün sikça görülen yörelerde nüfusu elli bine ulasan il ve ilçelerde kobiler gelistirilmeli, endüstri meslek liseleri ve ön lisans egitimi veren tekniker okullari açilmali ve kobilerle bu okullar birlikte egitim ve üretim yapmalidirlar. Yapilan üretimler, öncelikle bu yörelerdeki devlet kuruluslari, okullar, özel kuruluslar ve diger kuruluslara satilmalidir. Satistan elde edilen gelirlerden üretimde bulunan ögrenci ve ögretmenlere belli oranlarda pay verilmelidir.
Teröre disaridan yapilan maddi ve psikolojik destekler tamamen önlenmelidir.
Birkaç soruyla yazimi sonlandirmak istiyorum.
Ilan edilen demokratik özerklik! Kürt kökenli vatandaslariniz arasinda ilgi gördü mü?
Diyelim ki, yapilacak anayasada istenilen ayricaliklar yer alsa, bu durumu yapilacak bir referandumda Kürt kökenli vatandaslarimiz kabul edecekler mi?
Kemal UYSALER
17.08.2011 IZMIR-KARABURUN