Osmanlı Şehzadeleri, padişah olduklarında öncelikle Eyüp Sultan’a gidip, kılıç kuşanırlardı. CHP tarafından Cumhurbaşkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olan kişiler de öncelikle ve sürekli bir şekilde, kaçak olarak niteledikleri saraya gidiyorlar.
Anlaşılan, CHP’den aday olan, soluğu sarayda alıyor.
CHP’liler için iktidar olmanın yolu saraydan mı geçiyor acaba?
Yapılan bu ziyaretler, bir nezaket ziyaretleriymiş!
CHP demek, çamur demektir…
CHP demek, pislik demektir…
CHP demek, çöplük demektir…
Yaklaşımlarını, ziyarete gidenler çok nazik sözler olarak mı algıladılar da karşılık olarak nezaket ziyaretlerinde bulundular?
İmamoğlu’nun ziyaretinden sonra AKP’liler: İmamoğlu çok nazik bir siyasetçi bu nedenle oyumuzu İmamoğlu’na verelim mi diyecekler; yoksa her şeyi bilen ve de yapan biziz ki, bizden akıl almaya geldi mi diyecekler? İmamoğlu’nun, ne ad altında olursa olsun, koşa koşa siyasi rakibinin Genel Başkanı’nın ayağına gitmesi, CHP’ye oy kazandırmaz; aksine CHP’ye olan güveni ve verilecek oyu kaybettirir.
Bu ziyaret, yenilgiyi baştan kabul etmek anlamına gelmez mi?
Bu güne kadar hangi AKP adayı, CHP Genel Başkanını şu ya da bu nedenle ziyaret etmiştir.
İmamoğlu saraya: “İstanbul’a ihanet ettik” diyenden, İstanbul’a nasıl ihanet edileceğini öğrenmek için mi gitti?
Taktik almaya mı gitti?
İcazet almak için mi gitti?
AKP’nin belediyecilik konusunda çok başarılı olduğuna kanaat getirip, el almak için mi gitti?
Önceleri kaçak dedikleri saraya giderek, sarayı meşrulaştırmaya mı gitti?
“Seçim, bir siyasi faaliyet değildir” diyen siyasi rakibine hak vererek, seçimleri kim kazanırsa kazansın, benim için nezaket daha önemlidir anlayışını kanıtlamak için mi gitti?
CHP’lilerin, saray ziyaretleri yerine vatandaşları boğma noktalarına kadar gelen ekonomik durumu, siyasi çalışmalarının eksenine almaları, vatandaşlar için daha inandırıcı ve de daha yararlı olur kanısındayım.
Ayrıca CHP, partisi ve ülkesi için olumlu ve verimli çalışmalar yapan partilileri yerine; kaybettiği seçimin suçunu partiye yükleyen sırtındaki kamburu ve partiyi karıştırmaya çalışan içindeki safraları atmadığı sürece iktidar olmak için daha çok bekler.
Ekonominin ağırlaştırdığı koşullar altında, yapılacak bir seçimde, AKP’liler seçim kazanamayacaklarını anlamaları durumunda, 31 Mart 2019 tarihinde yapılacak olan yerel seçimler, AKP ve MHP tarafından ertelenirse hiç şaşmam.