HDP İTTİFAKLARDA NEDEN YOK?

Söz konusu olan demokrasi ise; demokrasilerin olmazsa olmazı siyasal partiler değil midir?

Demokrasilerde; yasama, yürütme ve yargı güçlerinin yanı sıra dördüncü güç, yazılı ve görsel basın değil midir?

Demokrasiden söz edilince; sendikalar, demokratik kitle örgütleri, üniversiteler, meslek odaları söz konusu edilmez mi?

16 Nisan 2017 yılında kabul edilen anayasada “partili cumhurbaşkanlığı” adı altında, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi kabul edilerek, partili cumhurbaşkanına adeta yasama, yürütme ve yargı güçlerini bağlayarak, demokrasiden bir tek adam rejimi olan otokrasi rejimine geçilmiş olmuyor mu?

Yıllardır uygulanmakta olan siyaset sonucunda, toplumda istenilmeyen ayrışmalara doğru gidilmekte olduğu bazı kesimler tarafından sıkça dile getirilmektedir.

Toplumda ortaya çıkmaya başlayan ayrışmalar, kendisini siyasal yelpazede de maalesef göstermeye başlamıştır. 24 Haziran 2018 tarihinde yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler için partiler arasında ittifaklar yapılarak, şimdiden iki grup oluşmuştur.

Bu oluşturulan gruplar içinde: 7 Haziran 2015 genel seçimlerinde %13,12 oranında ve altı milyon üzerindeki seçmenlerin oylarını alarak, 80 milletvekili ile parlamentoda temsil edilmeyi başaran HDP’ye maalesef yer verilmemiştir.

HDP, PKK terör örgütü ile ilişkilendirilmiş ve böylece partinin eş genel başkanları ve onlarca milletvekilleri hakkında soruşturmalar açılmış, tutuklu olarak yargılanmalara başlanılmış ve mahkûm olan milletvekilleri de olmuştur. Ayrıca bazı milletvekillerinin de milletvekilliklerine son verilmiştir.

Şimdi: söz konusu olan demokrasi ise demokrasinin olmazsa olmazlarından olan bir siyasal parti olan HDP, neden ittifaklar dışında tutulmuştur? HDP, ittifaklar içine alınmayarak, neden siyasetten yalıtılmaya çalışılmaktadır? Kim ve kimler neden korkmaktadırlar?

Çok açık ve net olarak söylüyorum: bu durumdan birinci dereceden sorumlu olan CHP’nin parti meclisi üyeleri, MYK üyeleri ve genel başkanı Sayın Kemal Kılıçtaroğlu’dur.

MHP’den kopan İYİ Partiyi demokrasi adına seçimlere girmesi için 15 milletvekili ile destekleyen CHP, neden HDP’yi oluşturulan; CHP, İYİ parti, SP ve DP arasındaki ittifaka alınmasını istemedi?

Bu nasıl bir demokrasi anlayışıdır?

HDP’nin, bir üvey evlat gibi görülmesini doğru bulmuyorum…

24 Haziran’da yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlere giderken:

Dışlanan bir siyasal parti…

İktidarın borusunu çalan yazılı ve görsel medya…

Dağıtılmış ve de etkisizleştirilmiş sendikalar…

İktidarın yok etmeye çalıştığı meslek odaları…

Suskun demokratik kitle örgütleri…

Daha sayayım mı?

Bu nasıl bir demokrasidir böyle?

Ve nasıl demokratik bir seçim yapılacaktır?

YORUM EKLE

banner284