SURİYE ÇIKMAZI (Kar ve Çöl)

Savaşlarda, ordular ne kadar iyi eğitilmiş askerden oluşursa oluşsun; silah, araç ve gereçlerle ne kadar donatılırsa donatılsın; kurmay subayları ne kadar strateji ve taktik bilirlerse bilsinler, bunların yanı sıra, derinlik ve zamanlama da bilmek gerektiğini tarih bize göstermektedir.
“Yenile yenile bir gün yenmeyi de öğrenirim” diyen Rus Çarı I. Petro, defalarca yenildiği İsveç Kralı Demirbaş Şarl’ı 27 Haziran 1709 tarihinde, Rusya topraklarının iç kısımlarına çekerek Poltova Savaşı’nda yenmiştir…
7 Eylül 1812 tarihinde Rusya Seferini yapan Napolyon, Çar Aleksandr’ın ordularını ününe katarak, Rusya içlerine kadar ilerledi. Ancak Moskova’da kar ve soğuk iklime yenildi. Bu yenilgi, Napolyon’a çok pahalıya mal oldu…
22 Haziran 1941 yılında Hitler, Rusya’ya yönelik Barbarossa Harekâtını başlattı. Rusya içlerinde başarılı ilerlemeler yapan Hitler, Stalingrad’ı kuşattı. Kasım 1942 yılında kar ve soğuk Alman ordularını mahvetti. Bu Harekât, Hitlerin sonu oldu…
Birinci Dünya Savaşı’nda Almanlar, Rusya ile yaptıkları savaşta Doğu Cephesini rahatlatmak ve Rus yönetiminde bulunan Türkleri Rusya’ya karşı ayaklandırmak için “Panturanizm”; İngiltere’nin Hindistan ve Yeni Zelanda’daki sömürgeleriyle ilişkilerini kesmek ve buralardaki Müslümanları İngiltere’ye karşı ayaklandırmak için de “Panislamizm” ideolojilerini ortaya attı ve körükledi. Sonuçta: Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı’nda Sarıkamış ve Kanal Harekâtlarını başlattı…
22 Aralık 1914 tarihinde Enver Paşa, Turan için Sarıkamış Harekâtını başlattı. Ne yazık ki, binlerce asker, kar ve soğuk nedeniyle Allahuekber Dağlarında can vermek durumunda kaldı…
Üzerinde Bahriye Nazırlığı kalmak üzere 4. Ordu Komutanlığına getirilen Cemal Paşa, I. Dünya Savaşı’nda İslam için İngilizlerin işgalinde bulunan Mısır’daki Süveyş Kanalı’na Sina Çölünü 16 bin kişilik bir orduyla geçerek, Kanal Harekâtını başlattı. Ancak 3 Şubat 1915 yılında I. Kanal Harekatında yenildi…
23 Ağustos 2016 yılında Suriye’nin Kuzeyine yönelik başlatılan Fırat Kalkanı Harekâtı sürmektedir.
“Asker-Millet” felsefesi ile yoğrulan ve tarihi şanlı zaferlerle dolu olan ordumuzun gücüne, kurmaylarımızın strateji ve taktik yeteneklerine inanıyor ve güveniyorum. Ancak bu Sarıkamış ve Kanal Harekâtlarının; derinlik vermek, kar ve çöl gibi iklim koşullarının ağırlığında yapılmalarının başarısızlıkla sonuçlandıklarını tarih bize göstermiştir.
Bu nedenle Güney Sınırlarımızda ve Suriye’nin Kuzeyinde bir Güvenlik Hattı’nın gerçekleştirilmesi, ülke güvenliğimiz açısından son derece önemli bir durumdur.
Ayrıca oluşturulan bu güvenli bölgenin, Uçuşa Yasak Bölge ilan edilmesi de gerekir inancındayım.
Ne var ki; Rakka ve Musul gibi Suriye ve Irak topraklarının derinliklerine gidilmesi durumunda, çöl koşullarının yaratacağı olumsuzluklarla karşı karşıya kalınması endişesini taşımaktayım.
Son günlerde, Rakka ve Musul Harekatları sıkça dile getirilmektedir. Olası bir Rakka ve Musul’a yapılacak harekatlar sırasında lojistik ve yardım alma açılarından hem derinlik hem de çöl koşullarında umarım bir Suriye çıkmazı ile karşı karşıya kalınmaz!
Yine umarım, ülke güvenliğimiz için uygulamakta olduğumuz “Yurtta Barış Dünya da Barış” stratejisinden bir sapma yapılmaz.
YORUM EKLE

banner284