YÖK Baskani’nin bu karari kendi iradesine dayali olarak aldigi ve açikladigi inancinda degilim. Çünkü AKP Hükümeti ve O’nun Milli Egitim Bakani’nin bilgisi ve onayi disinda böyle bir karar almasi ve bu karari açiklamasi mümkün degildir.

Milli Egitim Bakani, Imam Hatip çikislidir. Katsayi uygulamasi nasil din eksenli bir uygulama oldugu seklindeki iddia bazi kesimlerce sürekli dile getirilmis ise, kaldirilmasi da yine din eksenli görülmektedir. Katsayinin kaldirilmasiyla yapilmak istenilen: Imam Hatipler ekseninde Türk Milli Egitimi’nin yeniden dizayn edilmek istenilmis olacagi kaygini tasimaktayim.

Yillardir Imam Hatip Liseleri’nin aleyhine oldugu iddia edilen katsayi uygulamasinin uygulamadan kaldirilmasi, hemserimiz Sayin Bakan’a kismet olmustur. Hayirlisi olsun.

Ne yapalim? Hani derler ya: “her yigidin bir yogurt yiyisi vardir,” diye.

Öyle saniyorum, katsayi uygulamasinin kaldirilmasi bana tarihe giderek, bir konuya dokunmami gerekli kildi:

Efendim, Baron de tott, askeri alanda yenilikler yapmak üzere 1755 yilinda Istanbul’a geldiginde, Osmanli medreselerindeki egitimin acinacak durumuna taniklik etmisti. Oysa o yillarda Bati, bilimsel alanlarda büyük gelismelere taniklik ediyordu. O, Osmanli Devleti’nde top dökmek, kaleler insa etmek ve Haliç’te bir hesap okulu yani hendesehane açmakla görevlendirilmisti. O’nun bu yöndeki çalismalarina Istanbul’daki bilim adamlari derhal baskaldirmislardi.

O dönemde Osmanli Padisahi olan III. Mustafa, bu duruma bir çözüm bulmak zorundaydi. Baron’un bu görüsleri dogrultusunda, devrin ünlü bilim adamlari toplanarak sinavdan geçirildi ve tek bir soru soruldu: “Bir üçgenin iç açilari toplami nedir?” Bu soruya yanit veremeyen müderrislere bir iki gün izin verildi. Aralarinda toplanip, konuyu tartisan dönemin ünlü bilginleri, sonunda çikip Baron’un karsisinda ünlü yanitlarini verdiler. “Üçgenine göre degisir”…Iste böyle.

Bende, Milli Egitim uygulamasi, “Bakanina göre degisir,” diyorum. Yani Ali, yazar; Veli, bozar. Nasil olsa Milli Egitim “bir yazboz tahtasi”…

Bence, Milli Egitimi yazboz tahtasi durumuna getirecegimize: Egitim’in basindaki “Milli” sözcügünü kaldiralim, Bakanligin adi da “Maarif Vekâleti” olsun. Nasil olsa gidis hep geriye degil mi?

Yazimi Sayin Bakan’a bir soruyla bitirmek istiyorum:

Cumhuriyet, bütün yokluklarin içinde, on yillik bir süreçte 2650 okulu egitim ve ögretime açmistir. Siz AKP olarak on yildir iktidardasiniz ve bütün varliklarin içindesiniz. Bu süreçte kaç tane okulu egitim ve ögretime açtiniz. Ayrica iktidarda bulundugunuz bu on yil içinde kaç tane özel dershane açilmistir.