Cumhuriyeti kurarak siyasal yasamimiza giren Cumhuriyet Halk Partisi, cumhuriyet dönemi siyasetin de anasi sayilabilir. Siyasi tarihimizi incelediginizde çok partili yasama geçisle birlikte kurulan Demokrat parti ve digerlerinden bazi kurucularin da CHP içinde siyaset yapip ayrildiklarini görürüz.
Merhum Ismet Inönü’nün ardindan Genel Baskan olan merhum Bülent Ecevit ile birlikte yasitlarimizin heyecan merkezi olan CHP de 12 Eylül ihtilal kesintisi ile birlikte hizip virüsü artmis ve kurultay hastaligina yakalanmisti. Hastaligin olumsuzluklarini sezen Ecevit CHP’den ayrilip yeni parti kurarak siyasete devam etmis, kisa dönemler de olsa yeniden basbakan olarak ülke sorumluluklari üstlenmisti.
Hastaligin farkinda olamayan veya devamindan yarar gören kadrolar Cumhuriyeti kuran CHP’yi 1999 genel seçimlerinde % 8 oy oraniyla ilk kez parlamento disinda birakma basarisi göstermislerdi. Basarinin mimarlari köhnemis teknikleriyle tekrar, tekrar parti yönetimine geldiler ancak ülkede iktidara gelemediler. Çünkü onlar onurlu ama zorluklari olan ülke iktidarini degil parti iktidarini ve meclisteki ana muhalefet koltuklarini daha çok seviyorlardi. Basit tanimlariyla yillarca dere yatagina kum olup serildiler, küçük seller akip gitti kumlar hep dere yataginda kaldi.
Olan oldu, yanlislarinin bulutlari saganak yagisa dönüsünce, olusan sel yataktaki kumlari yerinden oynatti ve denize dogru sürükledi. Her selde siper olan kum çuvallari yatakta serilmis çakilli kumlari tutmaya direnirken derenin kumlari ve eski tip demirler de yapi sektöründe oldugu gibi tedavülden kalkmaya basladi.
Biliyorsunuz yikici 17 Agustos depreminin ardindan çikarilan kanun ve yönetmeliklerle birlikte dere ve deniz kumlari insaatlarda kullanimdan kaldirildi. Yapi sektöründe teknoloji ürünü makinelerle uygun kayalardan üretilen asinmamis, yogunlugu yüksek kumlar ve nervürlü demirler kullanilmaya baslandi.
CHP de iki gün üst üste yapilan son kurultaylari partide düzenli olagan kurultaylara geçisin baslangici olarak görüyorum. Bu son kurultaylarda ellerindeki demode olmus son kozlari da kullanan ve kendilerini muhalif sayan ekibin çirpinis sesleri arasinda çaresizi cümleler de duyuldu. Sel gider kum kalirmis. Dogrudur, seller bazen giderken kalintilari süpürür ve dere yataklarini temizler. Yapi sektöründe de tedavülden kalkan dere ve deniz kumlari bosa gitmez, sahilleri süsler, görsellikler olusturur yani kirlenmemisse bosa gitmez degerini korur.
Kolay degil yillarin saltanat keyfini birakmak. Kolay degil perde arkasindan yönettigin, buyrugundaki binlerce delegenin hismina ugramak. Kolay degil ekranlara veda edebilmek. Kolay degil geçmis yillarin aliskanliklardan kurtulup, onuru ile koltuklara veda ederek yeniliklere destek vermek. Görünen O ki sakinlesene kadar ekran, ekran dolasacaklar. Düne kadar kutsal saydiklari CHP’nin yeni yönetenlerine suçlamalar, hakaretler yagdiracaklar. Belki de yargi yollarini deneyecekler.
Ne yazik ki Türkiye seçmeni daha da bilinçlendi. Görmek için bakiyor, partisi kadar muhalifini de izliyor ama CHP’nin çaresiz muhalifleri gerçek hedefleri olan saltanata yeniden kavusma çabasini gizlemeye çalisiyor.
Artik CHP’de saltanat olmayacak. Kadinlar ve gençler agirligini koyacak, agaliklar, agabeylikler sona erecek ve zamanla delegeligin yerini daha bilinçli aktif üyeler alacak. Parti hastaliklarindan kurtulup iyilesecek. Partinin iyilesmesi ile Türkiye daha da güzellesecek. Depreme dayanikli binalar yeni kumlarla, gelisen tekniklerle yapilacak. Yapinin çimentosu emek, akil, bilim, özgürlük, özveri, hosgörü ve ülke sevgisi olacak. CHP’ nin iyilesip yeniden ayaga kalktigini art niyetli olmayan her yurttas, her partili görecek ve destekleyecektir.
Yeni yönetimin ilk sinavi yerel seçimler olacak, muhalif olanlarin engellemelerine ragmen oylarini artirarak hedefine dogru ilerleyerek iktidar olacak. Bundan sonra basaramayanlar gidecek, medenice bayragi yeni ehil kadrolara devredip tribüne çikarak takimlarina destek verecekler.
Bana göre, merhum Bülent Ecevit, Erdal Inönü ve Sayin Süleyman Demirel bileskesi bir lider izlenimi veren Sayin Kemal Kiliçdaroglu’nun, her geçen gün daha basarili olacagina inaniyor ve güveniyorum. Yeni yönetime karsi olsalar da, art niyetsiz muhaliflerin partiye olan katkilari, emekleri asla yadsinamaz. CHP’ nin tüm teskilatlarinda ömrünü ve gönlünü bu partiye adamis yurttaslar var. Ama her baslangicin bir sonu olmali, hiç kimse kendisini bulunmaz, partinin ve ülkenin insan potansiyelini yok saymamali. Gençlerine, yenilere, yeniliklere ve yenilenmenin geregine inanmali. Yürekli insanlar yipranmadan, yipratmadan bu sonu kabullenerek yeni mutluluklari paylasabilmelidir.
CHP iyilesiyor, inaniyorum ki ülkemiz daha da iyilesecek. [email protected]
