Türk siyasi yasaminda yeniden etkisini göstermeye baslayan CHP’nin, haftalik meclis grup toplantisini tarihi meydanda halkla birlikte yapma kararinin ardindan iktidar kanadinin, farkli yorumlarla tedirginligini gizlemeye çalistigini izledik. Toplanti günü Ankara belediye baskaninin muhtemelen toplantidan iki saat önce çekilmis meydan fotograflari ile basit yorumlarinin sosyal medyada yer aldigini görünce korkunun daglari sarmakta oldugunu düsündüm.
Tandogan meydaninda 1970 li yillardan beri farkli mitinglere, toplantilara katilir ve katilim sayisini küçük sapmalarla tespit edebilirim. Ülkenin yakin gündeminde seçim vb. bir olasilik yokken, hafta içi mesai saatlerinde Ankara da halkla yapilan parti grup toplantisina otuz bini asan yurttasin katilimi, ortamdaki cosku ve arzu, ülke de ana muhalefetin varliginin, gücünün ve iktidar alternatifi oldugunun göstergesiydi. Meydana farkli il ve ilçelerden katilan, partinin kadin ve gençlik kollarinin yogunlugu CHP’ nin yeniden dogusunu hissettiriyor, umutlari artiriyor. Bu ülkemiz için çok önemli bir gelismedir.
Sayin Kiliçtaroglu’nun liderligi konusunda da yanilmiyorum; sakin görünümüyle, çaliskanligiyla, tarziyla, yalin ve yalansiz üslubu ile halka güven vermeye devam ediyor. Mütevazi kimligiyle yüce degerleri siyaset malzemesi yapmiyor. Sindirilmis ve suskunlasan yurttaslarin korkudan söyleyemediklerini dillendirmesi, bir anlamda meclisi devre disi birakan kanun hükmünde kararname yetkisiyle, torba yasa uygulamalari ile adeta gizlenmeye çalisilan çeliskileri halkla paylasmasi yurttasi aydinlatiyor ve umutlandiriyor.
Düsünen insanlar düsüncelerini, düslerini paylasmaktan, yazanlar yazmaktan çekinir oldu. Çekincelerin etkisindeki elestiri sesleri, yönetilen alkislarin gücü karsisinda duyulamaz oldu. Bir ulusun gelecegini ilgilendiren egitim gibi hayati konu; farkli düsüncelerdeki uzmanlar, egitimciler ve üniversiteler, dinlenmeden, konunun muhataplariyla tartisilmadan, talimatla yasalastirilmaya ve tepeden tirnaga degistirilmeye çalisiliyor.
Ülkemizdeki parlamenter demokrasi meclislerdeki sayisal çogunlukla esdeger görülmeye baslandigi için konunun uzmani olmayan birkaç siyasinin hedef ürünü oldugu anlasilan egitim yasa tasarisi, oldu bitti anlayisi ile Yüce Meclisten de geçirilecek, aninda onaylanacak ve yayinlanarak yürürlüge girecektir. Yayginlasan, demokrasiden uzaklasan anlayislar ve geçmis uygulamalar bunu gösteriyor.
Egitim Bilimleri Fakültesi de okumus, meslek dersleri okutmus, mevcut sistemde ve devlet okullarinda biri mühendis digeri hukukçu olan örnek iki evlat yetistirmis, ögretmen esi mühendis bir baba olarak bu yasa, olasi uygulamalari ve sonuçlari konusundaki endiselerimizi de baska bir yaziya birakmayi düsünüyor; kinden, nefretten, öç anlayisindan arindirilmis, Yunus Emre’nin, Mevlana’nin sevgisi, Atatürk’ün özgür düsüncesi, bilim ve çagdas dünyanin gerekleriyle yogrulmus bir egitim sistemi konusundaki özlem ve dileklerimi okuyucularimla paylasiyorum. [email protected]
