DEVLET KURANLAR MI GÖMLEK DEĞİŞTİRENLER Mİ? (2)

CHP, bir seçim makinesi değil; bir görev ve bir dava partisidir; bu dava Osmanlının son dönemlerinde başlayan çağdaşlaşma davasıdır, Araplaşma değil.
AKP yöneticileri ise, ülkemizdeki siyasal partileri, toplumun sorunlarını çözerek, huzur ve güveni sağlayıp, refahı ve adaleti dağıtan değil, adeta birer seçim makinesi olarak gördüklerinden; seçimlerde partileri adına ortaya çıkan başarılı sonuçları, ülkede yıllardır yarattıkları olumsuzluklarının üzerine bir örtü gibi örtmeye çalışıyorlar.
AKP’nin yaratmış olduğu bu olumsuzlukları, yaşamın her alanında görmek mümkündür, bunlardan öne çıkan da eğitim alanında ki başarısızlıklarıdır.
On üç yılda beş eğitim bakanı görevlendirildi; bilgisiz, beceriksiz ve yeteneksiz kişiler tarafından da sürekli olarak eğitimle oynanıldı ve böylece eğitim, adeta bir yaz-boz tahtası durumuna getirildi.
Bu on üç yıllık süreç içersinde:
2003 yılında, üniversiteye katsayı farkı daha da artırıldı.
2004 yılında, müfredat değişti.
2005 yılında, üç yıllık lise eğitimi dört yıla çıkarıldı.
2005 yılında, LGS gitti, OKS geldi.
2007 yılında, OKS yerine üç aşamalı SBS getirildi.
2009 yılında, ÖSS ve ÖYS yerine, YGS ve LYS getirildi.
2012 yılında, 4+4+4 kesintili on iki yıllık sistem getirildi.
2012 yılında, tek SBS yerine TEOG sistemi getirildi.
2013 yılında, düz liseler, Anadolu lisesi oldu.
Sonuç:
Eğitimde ortaya çıkan ve belirsizliğin yarattığı bu durum; on üç yıl çekilen emekten sonra gelinen ve 2015 YGS’ da alınan sonuca baktığımızda, tablonun hiç de iç açıcı olmadığını görürüz.
YGS’na 1 milyon 896 bin 995 aday katıldı.
Bu adaylardan 207 bini ön lisans eğitimi yapmak için gerekli olan 140 puan barajını aşamadı.
Lisans programlarında okumak ve LYS’na girebilmek için gerekli olan 180 puan barajını 618 bin aday geçemedi.
Sınavda yöneltilen 40 soruda yapılan doğru sayıları şöyle:
Türkçe: 15,8
Sosyal Bilimler: 10,7
Temel Matematik: 5,2
Fen Bilimler: 3,9
Dikkatlice incelendiğinde; fen Bilimleri ve Temel Matematik, doğru yanıt açısından en düşük dersler oldu.
Bu durum, (PISA) Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı sonuçlarında görülen 65 ülke içinde Türkiye’deki öğrencilerin;
Matematikte: 44,
Fen bilimlerinde: 43,
Okuduğunu anlamada: 42. sıradaki yerlerinin tesadüfî olmadığını göstermektedir.
Sınavlar sağlıklı yapılamadı; bu nedenle de çok sayıdaki sınavda olumsuzluklar ve mağduriyetler yaşandı.
AKP tarafından yaşamın her alanında yapılan ötekileştirmeler, maalesef İmam Hatipler ekseninde eğitim alanında da yapıldı.
AKP’nin eğitimle oynaması sonucu bu ve benzeri onlarca olumsuzluklar daha yaşanıldı.
Eğitimde görülen bu olumsuzlukların nedeni, “çağdaş nesiller yerine dindar nesiller yetiştirmek” isteyen AKP zihniyetidir.
Ayrıca;
Hiçbir işlevi olmayan ve bilimin gelişmesi önünde büyük bir engel olan YÖK kaldırılmadı.
Ülkemizde 186 üniversite bulunmaktadır; bu üniversitelerden kaç tanesi dünyadaki ilk beş yüz üniversite içinde yer aldı?
Bilgiye ulaşma özgürlüğünde ise Türkiye, 180 ülke arasında 154. sırada bulunmaktadır.
Sürekli olarak seçim kazanmalarıyla övünenlerin, bu eğitim anlayışı ve uygulaması ile toplumumuzun yarınlarını acaba nasıl kurgulayacaklar ve toplumumuzu çağdaş dünyadaki layık olduğu yere nasıl taşıyacaklar?
Toplumumuzu çağdaş dünyada hak ettiği yere taşımak; “Hayatta en hakiki mürşit bilimdir” ön görüşü ekseninde; dindar nesiller yetiştirmekle değil; güçlü, çalışkan, zeki, üretken çağdaş nesiller yetiştirmekle olanaklıdır.
SÜRECEK
YORUM EKLE

banner284