DEVLET KURANLAR MI GÖMLEK DEĞİŞTİRENLER Mİ? (6)

2 bin 500 yıl önce Perslerin ve 2 bin yıl önce de Romalıların Anadolu’da yaptıkları yollar, günümüzde de durumlarını korurlarken; AKP’nin yaptırmakla övündüğü yollar, değil 2 yıl 2 ay içersinde onarımlar görmeye başlıyorlar.
AKP’liler dillerinden hiç düşürmüyorlar, biz yol yaptık! Diye. Sürekli olarak da bunun propagandasını yapıyorlar.
Yol yapıyoruz diyenler, acaba yol mu yapıyorlar yoksa yollarını mı buluyorlar?
AKP’liler, acaba hangi topografya çalışmalarını yaptılar?
Yıllar öncesinde yapılan mevcut yolların iki tarafından ya da bir tarafından genişleterek, şu kadar yol yaptık! Diyorlar.
Hükümetler yol yapmayacaklar da kimler yol yapacaklar?
Doktorlar mı?
Öğretmenler mi?
Ressamlar mı?
Evet, kimler yol yapacaklar?
Yol yapımını biraz açmak istiyorum.
Birleşmiş Milletlerin “yaşam kalitesi” sıralamasına göre, ekonomik kriz içinde olan Yunanistan 10.uncu, İspanya 22.inci, Türkiye 50.inci; gelişmişlik sıralamasında ise Türkiye 80.inci sırada yer alıyor.
Bunun nedenleri arasında: on üç yıldır, yarını kurgulama yerine; dünü yargılama ekseninde politikaların üretilmeye çalışılması yer almaktadır, diye düşünüyorum.
Bunlar arasında öne çıkan kara ve demiryollarının yapımlarıdır. Öne sürülen iddia, son on üç yılda yapılanların; cumhuriyet döneminde yapılanlardan daha kapsamlı olduğudur.
Acaba gerçek söylenildiği gibi midir?
Birlikte bakalım…
İki yıl süren Balkan Savaşları (1912-1913), dört yıl süren Birinci Dünya Savaşı (1914-1918) ve üç yıl süren Kurtuluş Savaşı (1919-1922) nedeniyle; topraklar harap olmuş, üretimin önemli unsuru olan genç kuşak yaşamını kaybetmiş,
tarım durmuş, Osmanlıdan bacası tüten tek bir fabrika bile miras kalmamıştır. Köylünün vermekte olduğu %10 aşar vergisi 1925 yılında kaldırılmıştır.
Karayolları yok denecek durumda; demiryolları Ege ve Marmara bölgelerinin belirli yerlerinde ve yabancı şirketlerin işletmesi altında. Haydarpaşa-Bağdat demiryolu tamamlanmamış ve tam kapasiteli hizmet alınamıyor.
Bunlar yetmiyormuş gibi 1853 yılında Kırım Savaşı sırasında İngiltere’den alınan dört milyon altın tutarındaki borç, yıllar içerisinde katlanarak çoğalmış, bu borcun son taksiti 1954 yılında ödenmiştir.
Ayrıca yabancı devletlere sağlanan kapitülasyonlar nedeniyle 1 Temmuz 1926 yılında kabul edilen Kabotaj Kanununa kadar kendi limanlarımız arasında deniz işletmeciliği de yapılamıyordu.
1929 yılında, dünyayı saran büyük bir ekonomik bunalım yıllarca etkisini sürdürmüştür.
Sürekliliği dokuz yıl olan savaşlardan çıkmış bir toplum. Sermaye yok, bilim yok, teknoloji yok, mühendis yok, kalifiye işçi yok, iletişim gelişmemiş ve bu nedenle dünya ile gerektiği kadar iletişim ve etkileşim yok.
İşte, bu koşullar altında 1923-1951 yılları arasında, TCDD’nin 2011 yılı faaliyet raporuna göre 3 bin 764 km. demiryolu; 1923-1940 yılları arasında, 23.247 km karayolu üretilmiştir.
Gelelim, son on yıllık döneme.
Vergi artışları ve yapılan zamlar, baş döndürmekte adeta.
Sadece 2012 yılında yapılan zamlar:
Elektrik %30, doğalgaz %48.9, mazot %30, gübre %27.5
Belediyelerde kullanılanlarla birlikte 125 bin makam aracı. (Almanya’da 11 bin, Japonya’da 10 bin, Fransa’da 9 bin makam aracı var)
TÜİK’ in 2011 Aralık ayına ilişkin motorlu kara taşıtları istatistiklerine göre: 16 milyon 089 bin 628 taşıt var. (1950 yıllarının sonlarında, Karaman’da bir otomobil anımsıyorum, bu da Dr. Baha Müderrisoğlu’na aitti.)
Bu taşıtların satımından alınan ÖTV ve KDV ile her yıl alınan taşıt vergisi, otomobillerden iki yılda bir; büyük tonajlı araçlardan her yıl alınan araç vize vergisi.
1 litre benzin: Yunanistan’da 1.7 Avro, İspanya’da 1.4 Avro, Türkiye’de ise 2.1 Avro.
Türkiye’de litresi 2.1 Avro olan benzinden yaklaşık 3 TL vergi alınmaktadır. Düşünün, hareket halindeki benzinli bir aracın her 16-17 km’sinden 3 TL vergi olarak geliyor.
Karayolları Genel Müdürlüğü’nün verdiği bilgilere göre: 2012 yılının 11 ayında köprü ve otoyollardan 331.148.28 bin araç geçti. Elde edilen gelir, 740.595.393 TL oldu.
Ülkemizde, sabit telefon ve telsizlerin dışında, 68 milyon cep telefonu kullanılmaktadır. Cep telefonları satışlarından alına vergiler ne kadardır, ayrıca faturalı cep telefonu ile yaptığınız konuşmalardan alınan vergi ile aylık sabit ücretinin ne kadar olduğunu biliyor musunuz? Son gelen faturanızda bunları bir gözlemleyin.
Cumhuriyetle birlikte üretilen bütün üretim araçları özelleştirme adı altında satıldı. Bu satışlardan 50 milyar dolar gelir elde edildiği dillendiriliyor.
2011 yılında cari açık 77 milyar dolar.
Alınan borçlar nedeniyle, bu gün doğan bir çocuk, 4 bin doların üzerinde bir borçla doğuyor.
Yazımı daha fazla rakamlarla boğmak istemiyorum. Yalnız bir bölümünü aktardığım bu gelirlere karşın, çöp bidonlarından çöp toplayarak, ailesinin varlığını sürdürmeye çalışan on binlerin varlığını göz ardı etmeden; ne kadar kara ve demir yolu yapıldığına bakalım.
TCDD’nin 2011 yılı faaliyet raporuna göre: 2004-2011 yılları arasında, 1085 km demiryolu; karayolu, 23 bin 164 km. dir.
Aynı içerikli yazılarım, bundan sora ÇAĞDAŞLIK MI PADİŞAHLIK MI? başlığı altında,
SÜRECEK
YORUM EKLE

banner284