Engizisyon Mahkemelerini kuranlar.

Engizisyon Mahkemelerinde kadinlari cadi diye yargilayanlar.

Dünya dönüyor diyen Galileo’yu, Engizisyonda yargilayip mahkûm edenler

Mezhep Savaslarini çikaranlar.

Cennetin tapusu olarak Endülüjans Kâgidi satanlar.

Emevi olmayanlari köle olarak görenler.

Hz. Hüseyin’i, Kerbela’da katledenler.

Kadinlari, kafes arkasina hapsedenler.

Toplumunda haremlik-selamlik olusturanlar.

Kadinlari; kara çarsaf, burka ve peçeye kapatanlar.

Ilkögretim çocuklarini umreye gönderenler.

Patrona Halil Isyaniyla, Lale Devrindeki yenilikleri yerle bir edenler.

Kabakçi Mustafa Isyaniyla, III. Selim’in Nizam-i Cedidini yok edenler.

Mesrutiyet’e karsi 31 Mart Ayaklanmasini yapanlar.

Temsil Heyeti’ne ve TBMM. ine karsi ayaklanmalar yapanlar.

Menemen’de, Yedek Subay Kubilay’in basini, kör testere ile kesenler.

Çorum, Malatya ve Kahramanmaras’ta yüzlerce insani katledenler.

Sivas’ta insanlari diri diri yakanlar.

Daha nice benzer eylemleri gerçeklestirenler.

Bu eylemlerini, din adina yapmadilar mi?

Bu eylemleri yapanlara dindar denilebilir mi?

Bu eylemleri yapanlar, bu eylemlerini, dinin bir emri olarak mi yaptilar?

Dindarlik, Allah’a yakin olmak algisi ise; Allah’a yakin olmak için bu eylemleri mi yapmak gerekir?

Yoksa bu eylemleri yapanlar, bu eylemleri, çagdasligin bir geregi olarak mi yaptilar?

Simdi biz bu eylemleri yapanlara, dindar ve çagdas mi diyecegiz?

Tarihi süreç içersinde: siyaset, uzun bir süre dinin araci olmus; günümüzde ise, din, siyasetin bir araci durumuna getirilmistir.

Dindar bir insan çagdas olsa: hiçbir zaman ve hiçbir durumda, dini siyasete; siyaseti de dine alet etmez.

Hiristiyanlikta bir ruhban sinifi vardir ama Müslümanlar esit olduklari için Müslümanlar arasinda bir üstünlük, bir sinif yoktur. Bu nedenle Müslümanlar arasinda bir dindarlik ayricaligi olamaz. Ayrica dindarligi ölçmek ve Müslümanlar için dindar ya da dindar degil yargisinda bulunmak yetkisi de hiç kimsede yoktur.

Bu böyle biline…