Degistirilmesi istenilen tüzük, degistirilmesini isteyenler tarafindan üretildi.
Tüzük degisikligini isteyenler, kendi yaptiklari tüzüge karsi olduklari için mi, yoksa bulanik suda balik avlama misali, ortaligi karistirarak, Genel Baskan ve Genel Merkezi degistirmek mi istediler?
Görünen odur ki, üzüm yemek için degil; bagciyi dövmek isteyenler, bagciyi dövemediler.
Sonuçta ava giden avlandi!
Bu tüzük degisikligi, bana göre, CHP’de bir degisimin miladi oldu.
Yillardir degisim sancilarini çeken CHP’de, bu kurultay, bir nevi degisimin ebesi oldu.
Iyi de oldu.
Halktan kopuk, kati laik, ulusalci ve devletçi alanda siyaset yapan ve degisime ayak uyduramayanlar, yillardir muhalefette kaldilar.
Çagdas sosyal demokrat partiler; demokrasi, özgürlük, insan haklari ve hukukun üstünlügünü temel alan bir siyaset uyguladiklari zaman basarili olabilirler.
CHP’de gelisimin ve degisimin önünü tikayan ve degisimi, partinin ekseninden kayma ve genleriyle oynama olarak degerlendirenler, bu kurultayda tasfiye edildiler kanaatindeyim.
Siyasetin; öfke, kin, nefret ve dini eksende yapilmaya çalisildigi bu günlerde;
CHP’nin demokrasi, özgürlük, insan haklari ve hukukun üstünlügü gibi evrensel degerler ekseninde siyaset yapmasini; ülkemiz, çevre ülkeleri ve dünya ülkeleri açisindan da çok önemli buluyorum.
Kadinlarin asagilandigi, cinayetlere kurban edildigi, yeterince egitim alamadigi; gençlerimizin ise, yaptiklari her eylemin adeta suç sayildigi bir dönemde:
Kabul edilen tüzükte, kadin kotasinin %33; gençlik kotasinin da %10 çikarilmasini önemli bir gelisme olarak degerlendiriyorum.
Tüzük degisikligiyle: CHP, kendi gözleriyle CHP’ye bakarak siyaset yapma yerine; halkin gözüyle, CHP’ye bakarak siyaset yapma sürecine girmistir.
Bunu gerçeklestirmek için de, merkezin elinde bulunan gücün büyük bir orani örgüte geçmistir. Böylece CHP’de bir devir bitmis ve yeni bir devir baslamistir artik.
