Egitimin Sürüklendigi Çikmazlar(2)

Sayin Bakan’in bu istekleri karsisinda: belirttigi konular ile gerektigi kadar bilgi sahibi mi degil; yoksa, bu egitime hiç yarari olmayan popülist yaklasimlarla egitimi temel sorunlarindan baska alanlara mi çekmeye çalisiyor, sorusunu sorma ihtiyacini hissettim.
Ya da acaba egitimde “günah keçileri” mi yaratilmaya çalisiliyor ve böylece olusacak olumsuzluklarin faturalari okul müdürlerine mi kesilmek isteniliyor, kaygisina kapildim. Simdi egitimde de bir sikâyet edilecek hedef mi yaratilmak isteniliyor? Çünkü AKP hep bu yöntemi uyguluyor.
Sayin Bakan, 1990’li yillar, ülkemizde, “toplam kalite yönetimi” nin pek çok alanda içsellestirilmeye çalisildigi yillardir. Bu çerçevede okullarda da bu anlayisin uygulanmasi yapildi.
Bu konuda birkaç örnek vereyim.
Söyle:
Çok sayidaki okul müdürü, ögretmen odalarini ögretmenlerin rahatlikla çalisabilecekleri bir duruma getirdiler; kendi odalarini ise sinif yaptilar. Böylece oturan yönetici anlayisindan; gezen, arastiran, ögretmen ve ögrenciyle iç içe olan bir yönetici profilini olusturdular.
Okul bahçeleri otopark olarak degerlendirmek isteyen vatandaslarin hizmetine sunuldu.
Okul bahçelerindeki oyun alanlari ile kapali spor salonlari, vatandaslarin hizmetine açildi.
Okullardaki bilgisayar laboratuarlari ile kütüphaneler, vatandaslarin yararlanabilecegi yerler olarak, vatandaslarin hizmetine verildi.
Okullardaki toplanti ve konferans salonlari, toplanti yapmaya çalisan vatandaslarin hizmetine verildi.
Simdi, egitimin birikmis sorunlarindan birkaç örnek vereyim:
Sayin Bakan:
Ögrenci servisleri neden var? Bu servislerin ürettikleri hizmetler ve ögrencilerin servis araçlarinda karsilastiklari durumlari biliyor musunuz?
Okul kantinlerinin, kimlere ne sekillerde ihale edildiklerini; hijyenik durumlarini ve bu kantinlerde nelerin satildigini biliyor musunuz?
Kadinlarimizdan:
15-25 yas arasindakilerden %60’i egitim alamiyor.
Dört milyonu okuma yazma bilmiyor.
Ayrica;
“Haydi, kizlar okula!”
“Baba beni okula gönder!”
Kampanyalar neden yapiliyor?
Sayin Bakan, egitimi dogrudan ilgilendiren ve çözüm bekleyen sorunlardan birkaç örnek verdim. Bu sorunlar ve benzeri yiginla sorun varken, müdür odalarini ele almanizi anlamakta güçlük çekiyorum.
Aslinda güçlük çekmemem gerekir. Çünkü on yildir dogru dürüst bir sinav yapmayi bile beceremeyenlerin, egitimin sorunlarini çözemeyeceklerini çoktan algilamaliydim.
Ben, sorunlarin çözümünden vazgeçtim; simdi, yeni sorunlar yaratilip, egitimin çikmazlara sürüklenmesinden korkuyorum.
YORUM EKLE

banner284