2000’li yilarda yükselen deger “hiz” oldu. Yine egitimde buna bagli olarak, kitap okuma aliskanligini olusturmak için haftada yirmi dakika kitap okuma projesi baslatildi. Bu proje ile ögrencilere haftada yirmi dakika kitap okunmasinin yeterli olacagi mi anlatilmak istenildi, bir türlü çözemedim.
Yasadigimiz günlerde ise “Fatih Projesi” ( Firsatlari Artirma ve Teknolojiyi Iyilestirme Hareketi) baslatildi. Bu projede de yine pilot bölgeler olusturuldu. Bu projeye göre: iki milyon dolar kullanilarak kirk bin okul ve alti yüz yirmi bin derslik seçilmis. Projenin özü: ögrencilerin bilisim teknolojisinden genis ölçüde yararlanmalarinin saglanilmasi ve araç olarak da bilgisayarlarin öne çikarilmasidir.
Bu projenin diger ayaginda da ögretmenler yer aliyorlar. Ögretmenlerin hizmet içi egitime alinarak projeye uyumlari saglanilacagi belirtilmistir.
Egitimde uyaricilar önemli yer alilar. Bu projede uyaricilar arasinda bilgisayarlar öne çikmaktadir. Içinde yasamaya basladigimiz “Bilgi Toplumu”nda bilisim sektörünün ne denli önemli oldugu düsünüldügünde, bu projeyi yerinde bir uygulama olarak görüyorum.
Bu proje, dört yil içinde bütün ögrencileri kapsayacak sekilde; 06.02.2012 tarihinde, 17 ildeki 52 okulda 12800 ögrenciye “tablet bilgisayar” dagitilarak baslatildi.
Ancak, yillar önce baslatilan Ders Geçme ve Kredi sisteminin birkaç yil içersinde yürürlükten kaldirilmasi; MLO uygulamasindan olumlu sonuçlarin alinamamasi ve sik sik uygulamalarda degisikliklerin yapilmasi, baslatilan bu projenin de gelecegi yönünde endiselenmeme neden oluyor.
Ilkögretim ve Ortaögretim kurumlarinda olusturulan Bilgisayar Laboratuarlarinin kapilarina kilitlerin vurulmasini ve buralardaki bilgisayarlarin kullanilmadan çürümeye terk edildigini de üzülerek hatirliyorum.
Ayrica bilgisayarlarin alimlari ve yapilacak donanimlarin hangi firmalar tarafindan yapilacagi, bilgisayarlarin yeni teknolojilere uygun olup olmadigi da bende ayri bir düsünce olusturuyor. Hatta daha da ötesi yeni endiseler olusturuyor.
Bunlarin yani sira; firmalara pazar yaratma amaciyla mi böyle bir proje baslatiliyor sorusunu da yanitlanmaya muhtaç görüyorum.
Bu konularda hiçbir bilgi sahibi degilim. Bu bilgiler kamuyla paylasilmis ise, bilgi sahibi olmadigim için, cahilligime bagislayin derim.
Bu bilgisayarlarin ve donanimlarinin, endüstri meslek liseleri tarafindan üretilmeleri mümkündür. Umarim böyle bir yola gidilmistir.
Umarim: bu proje, uygulamaya baslayinca ögrencilerin dershanelere gidisleri de son bulur!
Umarim: bu düsüncelerim, sorularim ve endiselerim yersizdir de bu proje amacina ulasir…
Umarim: bu proje ile duvarlardaki kara tahtalarla birlikte; beyinlerdeki ve vicdanlardaki yillardir birikmis olan karanlik düsünceler de, tarihe gömülmüs olur.
Umarim: din üzerinden toplumu sekillendirmek ve belli kaliplara sokma düsüncesi, bilim ve teknolojinin karsisinda son bulur…
