"Stockholm Büyükelçiliğimiz önünde İsveç makamlarınca yüce kitabımız Kuran’ı Kerim’in yakılmasına izin verilmesini lanetliyor, yapılan eylemi defaatle kınıyoruz." diyen Başkan Abdurrahman Eken'in açıklaması şu şekilde.

Değerli basın mensupları ve muhterem hafızlar;

Eşsiz ahlakı ile en büyük örnek ve önder olarak gönderilen Hz. Muhammed (s.a.v), ümmetine insanlığın dünya ve ahiret saadetine vesile olacak iki önemli emanet bırakmıştır. Bu emanetler Kur’an-ı Kerim ve sünnet-i seniyyedir.

Ümmet-i Muhammed asr-ı saadetten bugüne Kur’an-ı Kerim’i ve sünnet-i seniyyeyi canından aziz bilmiş, her türlü saldırıyı ve tahrif girişimini bertaraf etmiştir.

Tarih boyunca açlıktan soykırıma varıncaya kadar bin bir türlü zulme maruz kalan Müslümanlar, her türlü zorluğa rağmen Kur’an’a ve sünnete bağlılıklarından asla taviz vermediler. Şer odakları Müslümanları hiçbir zaman sindiremedikleri gibi temiz sinelerde İslam’ın yayılmasına da engel olamamışlardır. İslamla şereflenememiş, imandan nasibi olmayan bedbahtlar geçmişte olduğu gibi günümüzde de İslam’a, O’nun kutsal kitabına ve üsve-i hasene olan Resul’üne saldırmaktan vazgeçmemişlerdir.

Değerli kardeşlerim,

Âlemlerin Rabbi Allah-u zül Celal Saff Suresi 8. ayette şöyle buyurmaktadır.

“Onlar ağızlarıyla Allah’ın nurunu söndürmek isterler. Allah, nurunu tamamlayacaktır. Velev kâfirler hoşlanmasalar da…”

Tefsir âlimleri ayeti kerimede geçen “Allah’ın nuru” ifadesini çoğunlukla Kur’an’-ı Kerim ve İslam dini olarak yorumlamışlardır. Bizler bu ifadeyi ister İslam dini ister Kur’an-ı Kerim olarak anlayalım Rabbimiz nura galip gelebilmenin, tesirini azaltmanın mümkün olamayacağını vaat etmektedir.

Allah nurunu tamamlayacaktır.

Ayetin ikinci kısmında Cenab-ı Hak ilahi nurun yüceleceğini ve yeryüzüne hâkim olacağını müjdelemiştir. Müslümanların gayreti ve Allah’ın yardımı ile İslam dini yeryüzünün her noktasına ulaşacak, her yere hâkim olacaktır. Bunda hiçbir şüphe yoktur. Bu süreçte bizlere düşen Kur’an’-ı Kerim’in lafız ve manasıyla korunması, İslam’ın yayılması ve temsil edilmesi için yılmadan çalışmaktır.

Değerli Kur’an sevdalıları,

Aramızdaki çekişmeleri ve Kur'an’a bağlılığımızın azalmasını fırsat bilen şer odakları kara propagandalarla, olmadık tezviratlarla İslam’ın yayılmasına engel olmaya çalışmaktadırlar. Kutsal olana saldırmanın hiçbir şekilde düşünce ve ifade özgürlüğü kisvesiyle örtülemeyeceğini, aksine bunun bir nefret suçu olduğunu biliyoruz. Stockholm Büyükelçiliğimiz önünde İsveç makamlarınca yüce kitabımız Kuran’ı Kerim’in yakılmasına izin verilmesini lanetliyor, yapılan eylemi defaatle kınıyoruz.

İslamofobi’nin gelmiş olduğu bu noktanın dinimiz ve insanlık için büyük tehditler oluşturduğu bir kez daha gün yüzüne çıkmıştır. Devletimiz başta olmak üzere İslam İşbirliği Teşkilatı’na üye ülkelerin Ümmet-i Muhammedi derinden yaralayan bu aşağılık fiile izin veren İsveç Devleti’ne diplomatik teamüllere uygun olarak gerekli cevap verilmelidir.

Değerli Basın Mensupları;

İslam dünyası Kur'an’a ve sünnet-i seniyyeye hakkıyla bağlandığında, arasındaki ittihadı güçlendirdiğinde, hiç kimsenin bu cürümleri işlemeyi aklından dahi geçiremeyeceği unutulmamalıdır. Dolayısıyla İslam dünyası olarak içinde bulunduğumuz bu durumdan ders çıkarmamız gerekir. Küfür karşısındaki birliğimizi, dirliğimizi, diplomasimizi güçlendirmemiz gerekir.

Kıymetli Kardeşlerim;

“İyi bilinmelidir ki: Manevi tahribatın ilacı, dertlerin şifası Kur’an’dadır.”

Gecenin en karanlık zamanı aydınlığa en yakın olunan zamandır. Tüm bu yaşananlar göstermektedir ki manevi tahribatın yaygınlaştığı günümüzde Kur’an’a olan ihtiyaç her geçen gün hızla artmaktadır. Kaosun ve kargaşanın işgal ettiği dünyamızın tek kurtuluşu Kur’an ve sünnete sarılmaktır. Adalet, uhuvvet, muhabbet, hoşgörü, diğergamlık başta olmak üzere toplumun tüm ihtiyaçları ve çağımızın maddi - manevi hastalıklarının ilacı Kur’an’dadır.

“Hafızlar da Kur`an ve sünnetin hamisidirler”

Dolayısıyla Kur’an-ı Kerim’in tahrif edilmeden yayılıp yaygınlaşmasında ve bugünlere ulaşmasında büyük öneme sahip hafızlara ihtiyaç da her geçen gün artmaktadır.

“Hafızlar” tarih boyunca yaşayan ve yürüyen Kur’an olarak nitelendirilmiş, sahih İslam anlayışını, bilgeliği, imanı, şuuru, uhuvveti en güzel temsil eden öncü ve örnek şahsiyetler olarak mukaddesatımızı nesilden nesile aktarmışlardır. Hafızlar geçmişten geleceğe ülkemizin çimentosu ve manevî sigortası olmuşlardır.

Bin yıldır İslam’ın bayraktarlığını yapan necip milletimiz, hafızlık müessesesinin gelişmesine ve bugünlere gelmesine büyük katkı sağlamıştır. Ecdadımız hafızlık çalışanlara ve hıfzını ikmal edenlere her zaman derin bir hürmet ve muhabbet beslemiş, hafızları Efendimizin mirasını şan ve şerefle taşıyan kutlu insanlar olarak nitelendirmiştir.

Kuran’ın Sevdalısı Hafızların hâmisi Aziz Milletimiz;

Evrensel Hafızlar Derneği olarak hafızlığı tanıtmak, teşvik etmek ve hafızların sorunlarına çözümler üretebilmek amacıyla her yıl üç ayların başlangıcı olan Recep Ayı’nın ilk haftasını belirli bir tema çerçevesinde Dünya Hafızlar Haftası olarak kutlamaktayız.

Bu vesileyle 2023 yılı Dünya Hafızlar Haftası temasını İslam’ın insanlığa vaat ettiği güzellikleri hayatlarında ve yaptıkları öncü çalışmalarda gösteren “BİLGİN HAFIZLAR” olarak belirledik.

Tarih boyunca bilgin hafızlar başta olmak üzere Ümmet-i Muhammed’in İslam’ı ve ahlak-ı Muhammediyeyi bilimde, tıpta, astronomide, kültür ve sanatta, edebiyatta, hatta cephede düşman karşısında en güzel şekilde yansıttığını anlatmalıyız. Buradan hareketle günümüz hafızlarının aynı ilkeler doğrultusunda yürümeleri gerektiğini Kur’an Kurslarında ve hafızlık proje okullarında kelamullahı ezberleyen gençlerimize her fırsatta anlatmalıyız.

Bu vesileyle Dünya Hafızlar Haftası boyunca necip milletimizi kendilerine en yakın Hafızlık Kur’an Kursunu, Hafızlık proje okullarını ziyaret etmeye davet ediyoruz. Bir hafızın başını okşayarak, gençlerle hasbihal etmeye; “Sen hafızsın! Ümmet-i Muhammed’in maddi ve manevi muhafızısın.” diyerek moral ve motivasyonlarına katkı sunmaya davet ediyoruz.

Değerli basın mensupları ve Kıymetli Hafızlar;

Göstermiş olduğunuz ilgiden dolayı hepinize teşekkür eder, idrak edeceğimiz üç ayların ve Dünya Hafızlar Haftası’nın ülkemize, milletimize ve İslam âlemine hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ederiz.