KMÜ Öğrencileri Yazarlarla Buluştu

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesinin (KMÜ) yeni öğrenci topluluklarından olan İnovatif Düşünce Topluluğunun öncülüğünde yazar söyleşileri düzenlendi. Program kapsamında Yazar Deniz Çalışkan ve Nazan Arısoy üniversite öğrencileriyle bir araya geldi.

KMÜ Öğrencileri Yazarlarla Buluştu

Söyleşi programı öncesinde, yeni kurulan topluluğun amaç ve ilkeleri anlatılarak topluluğun üniversite öğrencilerinin kişisel gelişimlerine katkıda bulunmak için çeşitli programlar düzenleyeceği ifade edildi.

Programın açılış konuşmasını yapan İnovatif Düşünce Topluluğu Başkanı İsmail Yıldırım ise "İnovatif demek 'inovasyon' kelimesinden türeyen 'yenilik' anlamına gelir. Biz topluluk olarak üniversitemize inovatif düşünceler ve hedefler getirmeyi düşünüyoruz. Unutmayalım ki dünyada değişmeyen tek şey değişimin kendisidir." ifadelerinde bulundu.

Ak: Türküleri Yaşayarak Okuyorum

Konuşmaların ardından Karaman'ın yerel sanatçılarından Hüseyin Ak'ın müzik dinletisiyle devam eden programda Hüseyin Ak, birçok türküyü seslendirirken türkülerin hikayelerinden de bahsetti. Ak, "Bana etrafımdaki birçok kişi türküleri yaşayarak okuduğumu söyler, nedeni ise türkülerin hikayelerini bilmemdir. Türküyü okurken de hikayesini gözümde canlandırıp hissederek okuyorum. Böylece türkülerdeki yaşanmışlıklar hep canlı kalıyor." dedi. Sanatçı Ak, son olarak kendi bestesi olan 'Söyleyemedim' parçasını seslendirirken salondan da alkış aldı.

Programda müzik dinletisinin ardından 'Başkası Olacağım Sana' kitabının yazarı Deniz Çalışkan sahneye çıktı. Bunun ilk kitabı olduğunu ve kitabının sekiz ay önce yayınlandığını ifade eden genç yazar, deneme türünde ve 'aşk' konulu bir kitap yazdığını söyledi.

" Toplum seni kabul ettiği kadar yazarsın ve yine toplum seni kabul ettiği kadar 'yazar'sın"

Yazar Çalışkan, kitabında aşkın hem sıcak hem de soğuk taraflarını anlatmaya çalıştığını ve kitapta hikayelere de yer verdiğini belirtti. İkinci kitabı için çalışmaları olduğunu ifade eden yazar, "Toplum seni kabul ettiği kadar yazarsın ve yine toplum seni kabul ettiği kadar 'yazar'sın. Toplumun içine girebilmek için önce toplumun gerçekten içinden biri olmak gerekir." dedi.

"Aşk bana göre araba gibidir, bir kıvılcımla başlar"

Katılımcılar arasından birinin 'Size göre aşkın tanımı nedir?' sorusu üzerine Yazar Çalışkan, "Aşk bence araba gibidir. Çünkü aşk bir kıvılcımla başlar, bir anda oluverir. Yani arabanın bujisinin ateşleme yapması için kıvılcım çıkarması gibidir; işte bu kıvılcım aşktır. Daha sonra aşk yerini başka şeylere bırakır. Mesela kıvılcımı yakaladıktan sonra kontağı çevirip gaza basmak gerekir. Gaza basıp arabayı sürmek için de cesaret gerekir. Benim için gaza basmak cesarettir. Arabanın ilerlemesi için de dört tekere ihtiyaç var. Bu dört teker de güven, sevgi, sadakat ve saygıyı ifade eder. Bu dördünden bir tanesi olmazsa araba gitmez. Arabanın gitmesi bir tarafa tekerlerin orantılı olması lazımdır. İlişkilerde de böyle olması gerekir. Çünkü hızlı gidersen uçurumdan uçabilirsin; yavaş gidersen de istediğin yere ulaşmakta geç kalabilirsin. İşte benim için aşk böyle bir şeydir." şeklinde yorumladı.

Programda son olarak konuk yazarlardan Nazan Arısoy sahneye çıktı. Emeği geçenlere teşekkür ederek konuşmalarına başlayan yazar, eğitimci olduğundan bahsetti. Aslında Türkçe öğretmeni olduğunu fakat öğretmenlik yapmadığını, onun yerine yazarlık ve senaristlik yaptığını ifade etti. Yedi kitap yazdığını ve şu anda sekizincisi için çalıştığını belirten Arısoy, yazdığı tüm kitapların amaçlarından ve içeriğinden bahsetti.

"Kendi kendinizi siz bulacaksınız"

Nazan Arısoy, "Üniversitenin havası bambaşka, insanın birden bire enerjisini arttırıyor, gençleştiriyor. Bir de böyle edebiyat aşığı genç öğrenciler karşımda olunca daha çok mutlu oluyorum." diyerek üniversitede bulunmaktan duyduğu mutluluğunu ifade etti. İlk olarak kitap yazmaya nasıl başladığını anlatan Arısoy, "Babam gazeteci, annem de edebiyat öğretmeni olduğu için çok fazla edebiyat kokulu bir evde büyüdüm. İlk olarak kompozisyon yarışmalarına katıldım ve ödüller almaya başladım. Küçük küçük hikayeler yazdım. Bu hikayeleri biriktirdim ve sonrasında kitap haline getirdim. İlk kitabım 'İlginç Adamlar ve Kadınları'; isminden de anlaşılacağı üzere ilginç öyküler var içerisinde. Ben kitaplarımı kişisel gelişimci gibi yazmıyorum. Tam tersi hikayelerimle, insanları olayların içerisine çekip olayları yaşatmak ve kendilerinde bir takım farkındalıklar yaratmaya çabalıyorum. Sizi kimsenin yönetmesine ve yönlendirmesine fırsat vermemek için kendi kendinizi siz bulacaksınız. Kişisel gelişim kitapları insanların kendilerini geliştirmesi adına güzel kitaplar fakat sizin kendinize göre yaşam şartlarınız var, kimsenin hayatı kimseye benzemez." dedi.

Kitap yazmak dışında farklı projeleri olduğunu söyleyen yazar, "Türk-Yunan dostluğuyla ilgili bir projemiz var; 'İki Kıyının Ortancası' adı altında hem müzikal hem de kitap olarak uluslararası bir proje olacak. Bunun dışında da sinema filmi ve dizi projelerimiz var." açıklamasında bulundu. Söyleşisinin devamında yazar, diğer söyleşiye katıldığı üniversitelerde de yaptığı 'Aşkın Gerçeği' adlı oyunu seyirciler arasından gönüllü öğrencilerle birlikte oynadı.

Oldukça keyifli geçen söyleşinin sonunda Yazar Arısoy, "Bedeninize iyi davranın; Allah'ın emanetidir. Kendinize sahip çıkın, ruhunuzu besleyecek şeyler yapın ve kötünün aynası olmayın, birbirinizi sevmek için çaba sarf edin. Çünkü kaybetmek çok kolay, kazanmak çok zor." şeklinde öğütler vererek sözlerini sonlandırdı.

Program konuklara plaket takdimi, toplu fotoğraf çekimi ve yazarların kitaplarını imzalamasının ardından sona erdi.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner284