Birkaç gün içinde yasadiklarimiza bir baktigimizda, bu saydigim kültürleri, iç içe geçmis bir durumda görebiliriz...
1 Mayis Emek ve Dayanisma Günü’nde yasananlar: senin istedigin yerde degil; benim istedigim yerde kutlama yapilacak dayatmasi, bir “itaat ettirme” kültürünü; kolluk kuvvetlerinin uyguladiklari kontrolsüz ve asiri güç de, “gerilim ve siddet” kültürünü göstermektedir.
Komsularimizla uygulanacagi belirtilen “sifir sorun politikasinin” Suriye çikmazinda iflas etmesi ve Bati’nin Türkiye’yi yalniz birakmasinin karsisinda; CHP’nin, Esat ile birlikte hareket ettikleri seklinde yapilan açiklamalar, ayrica Reyhanli’da patlayan iki bombanin CHP ile iliskilendirilmeye çalisilmasi, “sikayet” kültürünü göstermektedir.
PKK ile mücadele eden kolluk kuvvetlerimizin sehit edilmeleri karsisinda: Meclis’in açilmasi ve terör konusu üzerinde görüsmeler yapilabilmesi için yapilan önerilere, üç bes Mehmet öldü diye Meclisi mi açalim ve benzeri yaklasimlar, “tepeden bakma” kültürünü göstermektedir.
Alkollü içeceklerle yapilan düzenlemelerle ilgili olarak Basbakan’in: “iki ayyasin yaptigi yasa muteber oluyor da”… seklindeki bir yaklasimi, parlamentoda yasa koyucularini küçük görmek, geçmisi kötülemek ve asagilamak anlamlarini tasimis olmuyor mu?
Basbakan’in, “dindar bir nesil yetistirecegiz” açiklamasi, mevcut neslin, dindar olmadiginin belirtilmesi olmuyor mu?
Basbakan’in, “gece-gündüz içerek kiyak kafayla gezen nesil istemiyoruz,” açiklamasi, mevcut neslin gece-gündüz içerek kiyak kafayla dolastigi anlamini tasimiyor mu?
“Kininizin davasini güdün” seklinde yapilan bir açiklama, ne anlama gelmektedir? Bu ne demektir, kimlere karsi kin ve neyin davasi?
Yukarida aktarmaya çalistigim açiklamalar ve yaklasimlar, “geçmisi kötüleme” kültürünü göstermektedir.
Bunlar yetmiyormus gibi; AKP, son günlerde öyle bir noktaya geldi ki, neyin günah; neyin sevap oldugu hakkinda adeta fetva vermeye basladi.
AKP, neyin sevap; neyin günah oldugunu belirleme yetkisini acaba nereden aliyor? Söylese de, bilsek…!