“ Kolej “ Sözcügünün Tarihi Gelisimi Ve Kötüye Kullanimi

Avrupa’da genel olarak orta ögrenim sonrasi egitim veren ögrenim kurumlarina; Türkiye’de ise programlarinda bir yabanci dil programina agirlik veren resmi veya özel Türk, yabanci lise dengi okullara verilen ada kolej denir. Kolejler, Avrupa’da Cizvitlerin ( Isa Severlerini ) Katolik ülkelerde ve sömürgelerde misyoner faaliyetlerini yürütmek için açtiklari kurumlaridir. Bu kurumlardan Paris, Oxford ve Cambridge gibileri sonradan geliserek ünlü birer üniversite olmuslardir.
Amerikan’in ünlü misyoner teskilati Board, Osmanli topraklarinda ilk defa 1824’te Beyrut, 1826’da Izmir, 1834’te Beyoglu Kiz okulunu açmislardir. Bu okullar tamamen Amerikan çikarlarina ve Hristiyan inançlarina göre ögrenci yetistiren kurumlar olaark faaliyetlerini sürdürmüslerdir.
1910 yilinda ABD misyonerlerinin Osmanli ülkesinde 6 yüksek okulu, 29 orta dereceli, 395 ana okulu toplam bazda 430 okullari vardir. Bu okullarda 23.474 ögrencinin egitim ögretim gördügü tespit edilmistir. Bu okullar tamamen kendi inanç ve kültürlerine göre ögrenci yetistirme hedefi güttüklerinden Abdülhamit bu okullarin sayisini 10’a indirtmistir.
Robert Kolej’de 1863’ten sonraki 40 senede, 436 kisi mezun olmustur. Bunlarin milliyeti 195 Bulgar, 144 Ermeni, 76’si Rum, 17’ü Ingiliz, 3’ü Alman ve 1’i Türk’tür. Bugün bu denge T.C. nin yararina degismistir.
ll. Abdülhamit döneminde Osmanli ülkesinde Italyan, Ingiliz, Rus, Alman, Avusturya misyonerlerine ait 400’ ü askin okul oldugu bilinmektedir. Lozan antlasmasi ile bu okullardan bazilari varliklarin sürdürmüslerdir. Amerikan , Alman, Ingiliz, Fransiz, Italyan, Avusturya ve Azinlikalara ( Rum Ermeni ve Musevi ) ait okullar. Azinliklara ait okullarda nüfus azalmasi nedeni ile tipki bizim bazi köylerde oldugu gibi okullar bosalmis ögrenci bulamaz hâle gelmistir.
Yabanci dilin önemi üzerinde duran devletimiz dünyaya açilimi hizlandirmak ve uluslar arasi iletisim güçlendirmek için 1956 yilinda Maarif Kolejlerini kurdu. Bu okullar yabanci dil agirlikli egitim ögretim yapan kurumlardi. Konya Maarif Koleji gibi. Bu bilgilerden sonra gelelim su “kolej “ hayranligina ve yutturmacasina,

1973 yilinda Temel Egitim Kurumlari Kanunu çikinca yabanci okullar dahil orta ögretim kurumlarinin hepsinin adi degisti, “kolej “ degil “lise” oldu. Özel Amerikan Robert Lisesi Alman Lisesi gibi.
1970 yilinda toplanan Sekizinci Milli Egitim Surasi “ kolej, enstitü, okul “ adlarinin yerine orta ögretim kurumlarinda “lise “adini benimsemis oldu. Yalniz Içisleri Bakanligi’na bagli olarak egitim ve ögretim gören ve yüksek tahsil ve Polis Akademisi’ne ögrenci yetistiren “Polis Koleji “ istisna kilindi.
1970 yilinda Vlll. Milli Egitim Surasi’nda alinan karara göre Mad.44 “ Yüksek ögretim hazirlama tek bir okulun inhisarini altinda bulunmadigina, imkân ve sartlarin elverisli iknci devre ortaögretim veya hayata ve is alanlarina hazirlayan programlar düzenlenebilecegine göre her çesit ikinci devre orta ögretim kurumuna “ lise “ adi verilir. Belli bir programa agirlik veren okullarda bu programin adi da eklenir Fen lisesi, Ögretmen lisesi, Sosyal Bilimler Lisesi, Teknik Lisesi…gibi.
Böyle uzun bir açiklamadan sonra özel ögretim kurumlarinin kendilerine “kolej “ adini yakistirmalari ve kullanmalari egitim ögretim ciddiyeti ile bagdasmaz. Çünkü MEB’e bagli özel okullarin tamamina yakin kisminda yabanci dil agirlikli egitim verilmiyor. Ikincisi bu kurumlara “lise “ denilmesi karari var. Nemalanmak istedikleri bu sözcük dilimize Fransizca’ daki “college “ sözcügünden geçmistir. Halbuki Bati’da, Cizvit papazlarinin Müslüman halki dininden sogutmak ve Hristiyanlastirmak için çok büyük özverilerle Müslüman ülkelerinde kurduklari okullarin cazip, güzel bir ambalajla Müslüman halka sunduklari kurumun adidir, “kolej “ . Sonradan sekil degistirerek Bati ülkeleri kendi ekonomik çikarlarina ve kültürlerine göre Türkiye ve diger Müslüman ülkelerde çok fakir ve zengin zeki aile çocuklarini alarak kendi ilkeleri dogrultusunda yetistirmek ve onlardan ülkelerinin çikarlari için faydalanmak gibi misyonlar da yüklemislerdir. Günümüzde dini agirligin yerine siyasi ve ekonomik agirligin öne geçtigi görülmektedir.
Okullarin üç bes ögrenci fazla kaydetmek için tuzaklarla dolu bu kelimeyi egitimcilerimizin, özellikle bazi yöneticilerimizin bilerek ya da bilmeyerek kullanmasi istemeyerek de olsa aldatmaca bir davranistir. Günümüz anlayisi içinde tüketici haklarina aykiri bir eylemdir. Ülkemizde yabanci dil agirlikli lise sayisi son derce azdir. Onlarin da adi “lise”dir. Istanbul Lisesi, Kabatas Lisesi, Robert Lisesi, Alman Lisesi gibi. Yabanci hayranligina ve kültürüne karsi oldugunu beyan eden egitimci meslektaslarimin “kolej “ sözcügün kullanarak okullarini cazip hâle getirme çabalari samimi bir davranis degildir.
Pompalanan o kadar propagandalar karsisinda, sözde kolejlerden mezun olan ögrencilerin üniversite baslangicinda yabanci dil sinavlarindan muaf olmadiklari biliniyor. Bu duruma “kolej “ adini kullanan özel okullarimiz nasil bir yanit verir merak ediyorum. Ya adam gibi yabanci dil agirlikli ( Esas bir yabanci dil, ek ikinci dil, fizik, kimya, biyoloji derslerini yabanci dille yapan okullar ) egitim ögretim yaparak “kolej “ sözcügünün hakkini vereceksiniz, ya da bu sözcügü kendi kurumunuz için reklam ekseni olarak kullanmayacaksiniz. Yapilan tüketici haklarina aykiri bir elemdir. Dogru olan da “kolej “ sözcügünü kullanmamaktir.
 
YORUM EKLE

banner284