MAHALLENİN GENÇLERİ

Mahallemiz deyince ayrıcalık olmasın ama yaşayan aileler ile çocuklar olduğu kadar gençler ve de yaşlılarda olur.
Mahalle gençleri de 10 ile 20 yaş arası bir grup 21-40 yaş arası da bir ayrı genç grubu olarak yapabiliriz. Birinci grubun gençleri daha ziyade yaşamlarını okul ile mahalle içi arkadaşlarıyla geçirirler. Hele ki yaz tatillerinden önce bir yarış başlar şöyle ki: Eski yıllarda aile büyükleri çocuklarının (10 20 yaşları) yaz tatilinde sokaklarda kötü yollara düşmemeleri için bir zanaatkarın yanlarına çırak olarak verirlerdi. Marangoz, ayakkabıcı, demirci, oto tamircisi, terzi gibi yerlerdi. Baba veya anne çocuğunu ustaya teslim ederken “Bak usta bu çocuğun eti senin kemiği benim” der bırakıp giderdi. Bu orta yaş grubunun bir de diğer yönü vardı ki bu da Kur'an'ı öğrenmesidir. Bunun için de eski yıllarda çocuklara Kur'an öğreten hocalar vardı. Bunlar evlerde varsa iş yerlerindedir.
Haftanın bir günü tatil o da pazar günü çocukların bayramlarıydı. Mahallede köşe bucak çeşitli oyunlar oynarlardı. Yaramaz olanlar olmaz mı? Olur tabii onlar da arkadaşlarını kandırırlar yüzmeye giderlerdi. Boklubent çimento ( sakabaşı Mahallesi'nde şimdiki vilayetin bulunduğu bölgede halen bina ve duvarları duruyor) boklubent ise şimdi otağ tesislerine giderken Mut yolu üzerinde kavşağın doğusunda alpaklı ve İğdeli değirmeni, deve sulağı, fisandun deresi gibi yerlerdi. buralara giderken bahçe ve tarlalardan gidilirdi ama boş değil bir şeyler çalarak varılırdı. 
Yaşı 21.40 arası olan gençler de artık hayatın yaşamı ne olduğunu kendisinin ailesine ve topluma nasıl faydalı bir insan olabileceği bilinci içerisinde çalışma hayatına başlarlardi. Bu da yüksek tahsil idealleridir. Bu meyanda babaları esnaf ise onlara da tatillerde ve boş günlerinde yardım ederlerdi. elbette ki mahalle ve okul arkadaşlarıyla oyunlarını birlik ve beraberlik leri devam ederdi. Ders çalışmaları daha ziyade Halk kütüphanesi ( Şimdi hacıbeyler camii- birinci istasyon caddesi) idi. Verilen ödevlerin cevap yeri burasıdır. Boş zamanları da mahalle arası futbol maçları yaparlardı. Kış geceleri de elbette bir evde toplanılır ve kahramanımızın geleneği olan sıra gecelerini yaparlar hoşça vakit geçirirlerdi.
Kısa ve öz olarak bu yazının sonucu şudur diyorum. Çalışan daima kazanır. Dost kazanır, para kazanır, terbiye kazanır örf ve adetlerin devamını kazanır. Devir kazanma devri ise daima iyiliklerin yanında iyiliklerle dostça, sevgi ve saygılı olarak büyük küçük sevgileri ile birleşik yaşamaktır diyorum.

 

YORUM EKLE

banner284