Bugüne kadar bu köşelerden yazmış olduğum yazılarım tarih, kültür, ekonomi, sanat ve müzik gibi değer verdiğimiz konuların aydınlığı olduğu kadar karanlık ve isteklilikler dolu yazılarımdı. Bugünlerde havaların da yavaş yavaş ısınması...

Bir iş mesleki edinmenin yolları çıraklık, kalfalık ve ustalıkla biter diyoruz ama ustalığında devamı tanınım, tanıtım ve çalışarak büyümektir. Çıraklık devresinin tamamlanmasının kararını çalıştığı mesleğin ustası verir....

Bir şehrin tanıtımı, bu tanıtımın da birçok içerikli yönleri olduğunu iyi kötü hepimiz biliyor ve idrak ediyoruz. Bunlar nelerdir. Bulundukları şehrin tarihi turistik (turizm) yönleriyle tanıtımı. Bulundukları şehrin ekonomik ve tarımsal...

Başlık olarak verdiğim bu üç kelimenin birleşimi bir esnaflığın nasıl oluşturulduğunun sembolüdür. Benim bildiğim kadarıyla esnaf denilince üç kısım aklıma gelmektedir. 1- Zanaatkarlar (El emeği olan kısım) 2-Esnaf (Bakkal, manifaturacı,...

Bu gazete sütunlarında evvelce yazmıştım milli bayramlarımız başlığı altında herhalde hatırlarsınız.  Bu yıl artık bu milli bayramlarımızın coşku ile kutlamalarına herhalde bir mazeret yok sanırım ama bugüne kadar ilkokullarda...

On bir ayın sultanı olarak biliyoruz ve kabul ediyoruz. Ne mutlu ki Allah bugünleri de bizlere sağ salim ulaştırarak gelmemize vesile olmuştur. Ben bir din adamı veya geniş din bilgisi olan bir kimse değilim amma cahilde değilim. Bu mübarek Ramazan...

Eski eski, yeni yeni nedir bu kelimelerin özellikleri ve topluma vermek istedikleri aydınlatıcı, kalıcı ve yaşamalarının öncülüğü olan fikirler, yaptılar ve de yaşantılar diyoruz. Diyoruz da hiç araştırıp ta topluma geniş olmasa da kısa...

İnsan yaşamının birçok zamanlarında tatlı, acı, meşakkatli de olsa sevinçli günleri olmuştur ve de olmaktadır. Bütün bunların var oluşları ve devam etmeleri de kişilerin yaşam hayatlarında DOSTLARIDIR derim. Dost doğru söyler, dost...

Bir önceki yazımda Türk Dil Bayramı ve Yunus Emre'yi anma törenlerinin geçmiş yıllardaki anma ve törenlerinden kısa ve özlü olarak bahsetmiştim. Gelelim bazı eksikliklerin ve olması gereken çalışmalara belki ışık tutacak fikirler...

Karamanoğlu Mehmet Bey'in 1277 yılında yayınlamış olduğu Türkçeden başka bir dil kullanılmayacak fermanından sonra ki yıllarda bu fermana uyularak gü nümüze kadar gelmiştir. Aradan geçen yıllar ve Türk dilindeki devrimler açıklamalar...

Yazımın başlığı belki de sizlere biraz tuhaf gelebilir. Eski günlerin getirdikleri yapılan etkinlikler yanında bilim, kültür ve ekonomi yönleriyle çalışmalarının aydınlık verici olan ve de tatbiki yapılan bazı konularında bir öncüsü...

Sizlere başlık olarak bir tarih yazdım herhalde bu gazetemizin okurları olarak manasını biliyorsunuzdur. Karamanın Sesi' nin kuruluş tarihidir. Bugün 45. yılını kutlamasına da bizler zorluklar içerisinde de olsa sevinçli ve de mutluyuz....

Kış mevsimi denince aklımıza gelen soğuk fırtına, yağmur ve karlarla  anılmaktadır. Bunların bu mevsimde yarattıkları faydaları ve zararların yanında topluma ve çiftçiye hatta esnafa neler neler yapabilmektedir. Ben sizlere çiftçiye...

Her zaman söylenen bir söz var 'yıllar yılı günler günü ve hatta saatler saati” arar ve de anlatır. Bunu yanında da son yıllarda da mevsimler mevsimleri aratır oldu. Bu günlerde Karaman' ımız da yağan yağmur ve karın da yıllardır...

Bugün sizlere yazacağım yerde şimdiler de Karaman' ımıza bağlı olan DEREKÖY' Ü Mahallesindeki ELEKTRİK SANTRALİ ve KARA DEĞİRMEN Mevkisidir. Bu elektrik santralinin  yapılmasıda şehre elektriğin verilmesi kifayetsiz olması...

Eski yıllarda olduğu gibi şimdilerde de hafta sonu bazı dinlenme ve yorgunluk atma adında kısa da olsa kalabalık ve kapalı bir yerlerden uzaklaşıp temiz hava olan yerlerden uzaklaşıp temiz hava olan yerlere gitme alışkanlığı halende devam...

İnsanların çalışma hayatlarının yorgunluğu ve bu yorgunluğunun mükafatı olan temiz bir havada dinlenmesi ve de eğlenmesi onlara bir haftalık morallerinin ve sağlıklarının da iyileşmesi demektir. Belki bu tarifim biraz zayıf oldu ama ben...

Yazılarımı sizlere sunarken çok değişik konu ve yorumlarımla yazıyordum. Birden bire çocukluğumuzda ve okul yıllarımızda yediğimiz çerez tabi ettiğimiz kırıntılardan yazarak birazda nostalji yaşayalım dedim. Konu başlığını Halkalı...

1904 yılında Karaman'a öyle bir güneş doğdu ki bu güneşin batması da 01 04 1997 yılına kadar devam etti. Bu doğan güneş ile beraber dünyaya gelen Durmuş Ali Gülcan abimiz halen kalplerimizde yaşamaktadır. Bizlere bırakmış olduğu...

Bu tarihi sizlere elbetteki sevgililer gününü hatırlatıyor ama gönlü ve yaşamları ile dopdolu olan biz karamanlar olarak Şafak vakti yeni bir güneşin doğuşu olan "Duyduğunu değil dogruladigini yazan" Karaman'ın sesi gazetesinin kuruluş...

Tabiat ki kainatın yaratılışından itibaren bir süre değişikliklere ve yok olmaları sebep olarak bugünlerin haliyle yaşam ve ayakta durma çabalarını yapısıyla değil korunması ve de değer vermesi ile görünüm sağlamaktadır.  İnsanın...

Karaman ilimizin halen diş şehirlerde ve de basınlarda bile Konya Karaman mı? Diye söylenmektedir 1989 yılında il olmuş olan kahramanımızın böyle tanınması karşısında ben de şöyle bir çağrışım oluşmuştu. Gelin ilimizin iyi tanınması...

Geçtiğimiz yıllara nazaran Anadolu'daki gazeteciliğin şartları çok ama çok farklıdır. Eski yıllarda okur sayısı fazla gazete sayısı ise az idi. şimdi de nüfus oranımıza göre gazete sayısı ve dergi sayısı çok ama okur sayısı...

Mahallemiz deyince ayrıcalık olmasın ama yaşayan aileler ile çocuklar olduğu kadar gençler ve de yaşlılarda olur. Mahalle gençleri de 10 ile 20 yaş arası bir grup 21-40 yaş arası da bir ayrı genç grubu olarak yapabiliriz. Birinci grubun gençleri...