Avukat Seref Han: “Kimi Sorgulayamadiginiz Için Ölüyor Bu Çocuklar?”

Karaman’in Ermenek ilçesinde 18 isçinin mahsur kaldigi Has Sekerler Madencilik Sirketi’nin sahibi Saffet Uyar’in avukati Seref Han, madenlerde devam eden ölümlerden sadece isletme sahiplerinin degil, kamu görevlilerinin de sorumlu tutulmasi ve sorgulanmasi gerektigini, aksi halde ölümlerin devam edecegini söyledi.

 Avukat Seref Han: “Kimi Sorgulayamadiginiz Için Ölüyor Bu Çocuklar?”
  Olayla ilgili söylediklerinin iyi anlasilamadigini dile getiren avukat Seref Han, su sekilde konustu:
  “Lütfen beni anlamaya çalisin. Daha önceki kazalarda da hep böyle oldu. Kaza olduktan sonra vicdanli ve bu anlamda duyarli bir toplumuz, derhal yardim kampanyalari düzenledik, 'Ah eyvah evlatlarimiz öldü' dedik, agladik, sizladik. Yardim kampanyalarindan sonra ya üç ay sonra, ya bes ay sonra kazalar unutuldu. Sonrasinda mesela orada görev yapan yine Anadolu’nun garip evlatlari mühendisler ya da orada çalisan çavuslar, barutçu su bu vesaire iste kusur dagilimina göre içeri girdiler. Kismen tutuklu, kismen hükümlü olarak yattilar, çiktilar mevzu kapandi ama üç ay sonra, bes ay sonra bir kaza daha oldu, sonra bir daha oldu, sonra bir daha oldu, hep olacak, bundan sonra da olacak. Evet hükümetin su anda bir Is Güvenligi Yasa Tasarisi hazirligi içinde oldugunu biliyorum, ihtiyaç da var yani çok da iyi, çok da dogru böyle bir ihtiyacin oldugunu tespit etmeleri dogru bir sey. Ancak bu asamada özellikle Ermenek kazasinda kamuoyunun dikkatini bir seye çekiyorum. Söylediklerim iyi anlasilsin diye tekrar tekrar üzerine basa bir daha söylüyorum. Ben Ermenek’teki kazada, oradaki rödovansçi firma ya da teknik olarak taseron degil ama halk arasinda anlasilsin diye taseroncu firma Saffet Uyar’in avukatiyim. Diyor ki, 'Sirketin sahibi benim.' Yani, 'Has Sekerler Sirketi’nin tek sahibi benim, bir numarali imza yetkilisi benim. Bu anlamda söz sahibi benim.' Sorumluluktan hiç kaçmiyor, hiç kaçmiyor, tahliye de talep etmiyor. Biz de Saffet Bey'in kusursuz oldugunu, asla tutuklanmamasi gerektigini söylemiyoruz. Tutuklamaya itiraz bile etmiyoruz ama çok basit bir sey soruyorum. Her kazada oldugu gibi bu kazada da sorumlu ve bu sorumlulugu çekmesi gereken, sirtinda tasimasi gereken sadece mesela mühendisler gibi, mesela orada emek vermis sadece küçük Anadolu esnafi ya da oradaki taseron rödovansçi firma ya da oradaki mühendis, emegiyle geçinen insanlar. Bunlar mi? Daha birkaç ay önce bu ocakta devletin görevlileri gelip de orada denetleme yapip, 'Evet kapatilan ocakta bütün eksiklikler giderilmistir, çalismasinda bir sakinca yoktur' diye rapor vermemisler mi? Daha da önemlisi, en önemlisi her sene, her sene sadece orada degil, Türkiye’nin her yerinde, Türkiye’nin her yerinde bütün maden isletmeleri Maden Kanunu'nun 29. maddesine göre nisan ayinda bir üretim plani yaparlar, haritalar çizerler ve haritalari Maden Isleri Genel Müdürlügüne (MIGEM) gönderirler. Bu isletme de göndermis. Simdi ne diyoruz? Diyoruz ki kardesim 1994-1995-1996 yilinda burada bir sirket faaliyet göstermis ve oradaki faaliyetten dolayi eski imalatlar var, açik galeriler var, sunlar var, bunlar var. Orada su birikintisi olabilir, gaz birikintisi, tehlike olabilir. 'Bunu göz ardi ederek niçin orada çalistiniz?' diye soruyoruz ya bu insanlara. Sormayalim demiyorum soralim, herkese soralim ama bu koordinatlari ve üretim haritasi nereye gönderilmis? MIGEM’e gönderilmis. 'Has Sekerler, ben burada çalisacagim, iste bu benim üretim planim, buyurun benim üretim planimi, haritami. Ben burada çalisabilir miyim? Bir sikinti var mi? Bu planim dogru mu?' diye.  2009, 2010, 2011, 2012, 2013, 2014 her sene bu plani yapmis ve MIGEM’e göndermis mi? MIGEM Maden Isleri Genel Müdürlügü plani onaylamis. 'Evet arkadasim, evet Has Sekerler Madencilik Limited Sirketi senin yaptigin plan dogrudur. Bu plan çerçevesi üzerinde imalat yapmanda, madencilik yapmanda bir sakinca yoktur, bu plan üzerine çalis' diye göndermis mi? E sirket de o plan üzerine çalismis. Ne olacak simdi. Bu plan üzerine çalisirken eski imalatlarla karsilasmis. Her ne kadar daha tam kaza yerine ulasilamadigi için kesin bir sey yapilmamissa da temel öngörü bu. Yani devlet erkani da, Cumhuriyet Savciligi tarafindan yapilan ve aslina bakarsaniz herkesin öngördügü sey. Evet bu plan üzerine çalisirken böyle. E simdi oradaki mühendisi tutuklayalim evet. Onlarla alakali degil. Peki niye seye dokunamiyoruz biz. Yani bu konudaki denetim eksikligini niye gündeme getiremiyoruz? Burada sorgulanmasi gereken kimdir? Kimi sorguluyorsunuz ya da kimi sorgulayamiyorsunuz? Kimi sorgulayamadiginiz için ölüyor bu çocuklar?. Asil mesele burada iste. Bu yüzden halkima sesleniyorum, bu yüzden halkima diyorum ki, 'Ey halkim, adalet isteyin ve bu defa susmayin. Bu defa susmayin ki artik çocuklariniz ölmesin. Ben bir ömrü çocuklar ölmesin diye feryat etmekle geçirdim. Mesela baska bir noktada isçiler haksiz bir sekilde isten atildilar diye de bir ömür harcadim, simdide insanlar ölmesin diye her seye karsin, her seye ragmen sesimi yükseltiyorum. Takipçisi olun bu davanin. Mesela sorun, deyin ki, 'Arkadas bu adamin böyle böyle iddialari var. Dogrudur ya da yanlistir ama arastirilmaya degmez mi?' deyin. 'Üzerinde durmaya degmez mi?' deyin. 'Adamin söylediklerinin 1 milyonda bir dogru olma ihtimali var. Eger söyledikleri dogru ise bundan sonra bu is kazalari olmaya devam edecek. Bunu bir arastirin dogru mudur, degil midir diye' deyin lütfen, üzerinde durun. Vicdan sahibi olmak lazim, insan olmak lazim.”

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner284