Türk Toplumunun Dünü, Bugünü Ve Gelecegi Tartisildi

Mehmet Ali Topcu – ROTTERDAM Kisa adi PVON olan Bizim Hollanda Platformu tarafindan, ‘Hollanda Türkleri’nin Dünü, Bugünü ve Yarini’ baslikli panel düzenlendi.

Türk Toplumunun Dünü, Bugünü Ve Gelecegi Tartisildi

Yunus Emre Egitim Merkezi’nde gerçeklesen panele Rotterdam Baskonsolosu Sadin Ayyildiz, yardimci Konsolos Ulvi Darendeli, Hollanda Türkler Için Danisma Kurulu (IOT) Müdürü Ahmet Azdural, Rotterdam Büyüksehir Belediyesi eski Baskan Yardimcisi Hamit Karakus, Pedagog Hatice Gözüküçük, STK temsilcileri ile vatandaslarimiz katildi.
Bizim Hollanda Platformu Baskani Fehmi Uzun, “Hollanda’daki yasamin her alaninda nerdeyiz? Hollandalilarla iliskilerimiz ve diyologlarimiz istenilen seviyede mi? Türkiye gündemini takip ettigimiz gibi yasadigimiz ülkenin gündemini de takip ediyor muyuz? Gelecegimiz olan çocuklarimiz ve gençlerimize milli ve manevi degerlerini (aidiyet duygusuyla) kaybetmeden Hollanda’daki yasamda nasil daha etkin olmalarini saglayabilecegiz? Bu sorulari kendimize sormak, bir nevi bugünün muhasebesini yaparak, gelecekte Hollanda toplumunda her alanda daha etkili olabilmek adina bu paneli tertip ettik” dedi.
Baskonsolos Sadin Ayyildiz, “Bu aksamki tartismayi ve diyalogu çok sevinerek izledim, çünkü Hollanda’da yasayan vatandaslarimizin yasadigi ortak sorunlarin neredeyse tamami bu programda tartisildi. Konusmacilarin kendi bakis açilarindan verdikleri bilgiler son derece önemliydi. Göreve basladigim günden bugüne kadar degisik platformlarda, basta egitim olmak üzere yatirimcilarimizin sorunlari, gençlerin önündeki sorunlar, asimilasyon vs. birçok meseleyi konusma imkani bulduk.”
GELECEGIMIZI ÇOK PARLAK GÖRÜYORUM
“Gelecegimizi çok parlak görüyorum çünkü, uluslararasi platformda Hollanda çok istikrarli, gelecege güvenle bakan saygin bir ülke ve bu ülke içinde son derece demokratik sartlarda STK’larimiz haklarini dile getiriyorlar. Yüksek ögretimde 20-25 bin civarinda ögrencimiz var ve bunun katlanarak artacagina inaniyorum. Önemli olan Hollanda’yi Hollanda yapan alanlara gençlerimizin kanalize edilmesi. Öte yandan bilgi teknolojisi sirketlerinde daha fazla üst düzey yöneticilerimiz olmali.”
“Ziyarete gelen her vatandasimizla konustugumuzda ortak konuyu Türkçe dersleri olusturdu. Benim sahsi kanaatim, anadil egitim olmazsa olmazdir. Burada yasayan toplumumuzu orta ve uzun vadede bekleyen en büyük tehlikedir. Bizim bu sorunu bir sekilde asmamiz lazim. Demokratik bir ülkede yasiyorsunuz ve SKT’lar çok önemli.STK’lar eliyle bu konuyu belli bir noktaya getirdikten sonra sayet is ögretmene kalirsa, Türkiye’den ögretmen gönderilmesi konusunda elimizden gelen her türlü çabayi sarfetmeye haziriz. Onlarca camilerimiz var, oralarda vaazlar veriliyor, sosyo –kültürel faaliyetler yapiliyor, sayet anadil konusu bu sekilde giderse belli bir süreden sonra 5 vakit namaz kilmanin ötesinde bir faaliyet yapilamayacak çünkü, dil olmadan hiçbirsey olmaz. Dolayisiyla STK, anadil konusunda biraraya gelebiler, diye düsünüyorum. Baska ülkelere Türkiye’den resmi ögretmenler geliyorsa, buraya neden gelmesin!
Bizim toplumumuz artik göçmen isçi olarak anilmamasi lazim. Hollanda’ya daha iyi uyum saglamis, daha iyi entegre olmus bir toplum oldugumuzu Hollanda’nin kabul etmesi lazim.” seklinde konustu.
Hollanda Türk Islam Kültür Dernekleri Federasyonu kurucularindan Mehmet Emin Ates’in yönettigi panelde, ‘Göçün 50. Yilinda Hollanda’da Türk Toplumu’ konusunda sunum yapan Hollanda Türkler Için Danisma Kurulu (IOT) Müdürü Ahmet Azdural, 60’li yillarin basinda Hollanda’da isçi çocuklarinin sadece yüzde 10’u yüksek bir egitimi takip edebiliyordu, simdilerde ise bu oranin yüzde 50’ye yükselmis durumda oldugunu söyledi.
Azdural, “Günümüzde ise ikinci ve üçüncü kusak Türk gençlerinin yüzde 48’i yüksek egitimi takip ediyor. Türkler arasinda ev sahibi olanlarin orani yüzde 40 dolayinda seyrediyor. Bir ev sahibi olanlar, Hollanda’da genel olarak orta sinifa dahil oluyorlar. Özellikle ikinci kusak gençlerin yarisi Hollanda’da ev sahibi.”
GIRISIMCILERIMIZ BASARILIDIR
“Hollanda’daki Türk toplumu olarak geçen 50 yilda, kendi öz sermayemizi en iyi (en karli) sekilde kullandik, ama yabanci sermayeyi ise kullanamadik. Burada sermaye derken sadece finansal açidan degil kültürel sermayeden sözediyoruz. Parlamento ve belediye gibi Hollanda kamu yönetimi organlarinda, Türklerin nüfus sayisi temel alindiginda, daha yüksek oranda temsil edildigini görüyoruz. Örnegin halen Hollanda Meclisi’nde 7 Türk kökenli milletvekili bulunuyor. Geride biraktigimiz 50 yilin en basarili alanlarindan birisi de, girisimcilerin basarisidir. Diger azinlik gruplari ile karsilastirdigimizda Çin’lilerden sonra en girisimci grubu Türkler olusturuyor. Toplumsal gelisimimiz açisindan önemli konu ise, kadinlarimizin hayatin her alaninda esit sekilde hak ettikleri yeri almalaridir.”
“Sonuç olarak Hollanda’da geride biraktigimiz 50 yilda, bireysel isçi göçünden yerlesik toplum hayatina geçmis bulunuyoruz. Bizler artik burada kaliciyiz. Bu toplumun ayrilmaz bir parçasiyiz. Gelecegimizi buna göre kurgulamaliyiz. Hollanda’da basta egitim alani olmak üzere mevcut firtsatlardan daha iyi yararlanarak kendimizi gelistirmeliyiz. Hollanda toplumu ile daha iyi, daha siki iliskiler kurmaliyiz.” açiklamasinda bulundu.
2 dönem Rotterdam Büyüksehir Belediye Baskan yardimciligi yapan ve halen Platform 31 müdürlügünü yapan Hamit Karakus, geçtigimiz 10 yil içinde Rotterdam’in sorunlariyla yakindan ilgilenme imkaninin oldugunu belirtti. Karakus, “Hollanda’ya aile birlesimi yoluyla 1974’lü yillarda gelmistik ve ailemin hep geri dönme düsüncesi vardi. Ancak 2. ve daha sonraki genç nesilde geri dönüs düsüncesi ortadan kalkti. Çünkü egitim görerek, kalifiyeli is bulan gençlerimiz artik burada kalmaya karar vermisti.
Topluma katilimin siyasi, ticari, egitim vs. yönleri var. Türk toplumu olarak neredeyiz? Bu soruya cevap aramak yerinde olur. Egitim konusunda eskiye nazaran daha iyi durumdayiz, ancak yeterli degil. Is alaninda yeterli oranda kalifiyeli degiliz. Gençlerimiz egitimlerini bitirmeden is hayatina atilmalari yanlislarimizdan biridir. Hollanda genelinde issizlik ödenegi alan Türklerin sayisi azimsanmayacak orandadir. Toplum olarak fakirlik sinirindayiz ve buna dikkat etmemiz lazim. Türkiye endeksli yasamaya devam edersek ileride bazi sorunlarla karsilasabiliriz. Sahsen biz Hollanda Türk toplumunun gidisatinin iyi yönde oldugunu düsünüyorum.” dedi.
Pedagog Hatice Gözüküçük ise söyle konustu: “Hollanda Türkleri’nin dünü, bugünü ve gelecegini konusmak, hepimizi hem daha saglam hem daha emin adimlarla ilerlememizi saglayacagina inaniyorum. Velilerin egitimdeki rolleri gitgide degisiyor, eskiye göre velilerimiz daha bilinçli ve duyarli ancak yeterli demek dogru degildir. Bati kültüründeki bireysel yasamda daha çok birey merkezli anlayis hakim. Birey egosunun öne çiktigini görüyoruz. Bizim kültürümüzde sadece kendini düsünen bir anlayis asla kabul görmez.
Toplumsal yozlasma deyince bir toplumun kendi kültüründen gitgide uzaklastigi bireysel yozlasmaya dogru gidildigi anlasilir. Bati toplumunun son 50 yilinda bunu görmek çok daha mümkün. Türk toplumu olarak elimizi tasin altina koyalimki, bu gibi seyler basimiza gelmesin. Egoist bireycilik ve Türk toplumundaki olumsuz degisiklikler altinda yatan düsünceler; kibir, saygisizlik, doyumsuzluk, hosnutsuzluk, soguk ve mesafeli davranislar vs. Etrafimiza baktigimizda gençlerimiz egitimini bitiriyor, bir is buluyor, yuva kuruyor ama toplumdaki var olan problemler onu ilgilendirmiyor, sorunlarla ilgilenmiyor. Gençlerimiz sadece kendini düsüne bir birey oluyor, maalesef sorumluluk alip, elini tasin altina koymak istemiyor.”
Katkida bulunanlara plaket takdiminin yapildigi panel, karsilikli soru –cevaplarla sona erdi.
 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner284