Eski Başbakan Davutoğlu: Kudüs’süz Filistin, Kudüs’süz Barış Olamaz, Olmayacak

AK Parti hükümetleri iktidarının 62.63.64. dönemlerinde Başbakanlık yapan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, bir dizi etkinliğe katılmak üzere geldiği Karaman’da, sivil toplum örgütleri tarafından başlatılan Kudüs protestolarına da destek verdi.

Eski Başbakan Davutoğlu: Kudüs’süz Filistin, Kudüs’süz Barış Olamaz, Olmayacak

Cuma namazını Aktekke Camisinde kılan eski Başbakan Davutoğlu, namazın ardından 15 Temmuz Aktekke Demokrasi Meydanında sivil toplum kuruluşları tarafından ABD'nin Tel Aviv'deki büyükelçiliğini Kudüs'e taşıyacağı yönündeki açıklamalarının protesto edildiği mitinge katıldı.

Davutoğlu burada yaptığı konuşmada, “Biz, Haçlılar, Museviler Kudüs’e doğru yürüdüğünde vücudunu askerleriyle birlikte siper etmiş Kılıçarslanların torunları, Selçuklunun çocukları Kudüs bundan 500 sene önce nizami idareyi sağlayan Kanuni Sultan Süleyman’ın ve Kudüs elimizden çıksın diye çaba sarf edenlere karşı her türlü mücadeleyi vermiş Sultan Abdülhamid’in torunlarıyız. Bu yıl Kudüs’ün bize emanet edilişinin 500. yıldönümü. Ve bu yıl Kudüs’ün bizim elimizden çıkışının bizim elimizden çıkışıyla birlikte izzetinin onurunun tehlike altına girişinin tam 100. yılı. Bu yıl bilerek seçildi birilerince. Onlar demek istiyorlar ki biz bu yüzyıllarda sizin elinizde olan bu aziz şehri elinizden alıp, Musevilerin adına tabi İsrail’in ve bunun arkasındaki Amerika’nın bir şehri yapacağız. Onlar bu hafta demediler ki bunu. Bu yılın başında hepinizin bildiği gibi Kudüs’ü Şerif’te ezanlar yasaklandı. Aslında işareti verdiler onlar. Bu ezanlar yasaklandığında maalesef İslam dünyası ses vermedi. Gür bir ses de çıkıp Kudüs’te ve Filistin’de ezan yasaklanamaz. Yasaklanırsa 1.5 milyar Müslüman omuz omuza gerekli dersi verir diyemediğimiz için biz bugün bu haldeyiz. Trump niyetini yeni beyan etmedi. Seçim kampanyasında bunları söyledi. Seçim kampanyasından sonra da attığı ilk imza bazı Müslüman ülkelerin vatandaşlarının Amerika’ya girişini yasaklamak oldu. İslam karşıtlığını ve ırkçılığını gösteren yaklaşımını her fırsatta belli etti. Ama o zaman İslam dünyasında o ülkeler dışında ülkeler ses verip de Müslümanlara uygulanan bu dışlayıcı, aşağılayıcı tutum hepimize yapılmıştır diyemedi. Bundan iki-üç hafta önce İngiltere’de yayınlanan İslam karşıtı ve İslama hakaret eden twitleri Trump RT etti. Onayladığını gösterdi. Şu acıdır kardeşlerim. O günlerde Müslümanların girişini yasakladığı günlerde imkân sahibi Hıristiyanlar havaalanlarına gittiler. Amerika’da Trump yönetiminin bu anlayışını Müslümanlarla birlikte protesto ettiler. Yine Trump tiwit attığında İslam karşıtı vicdan sahibi batılılarda çıkıp ona karşı, ırkçılığa karşı ses verdiler. Ama İslam dünyası sessiz kaldı. Bu yıl sembolik bir yıldır. Bu yılda İslam dünyası son 100 yılın en acı olaylarını yaşadı. Son yıllardaki olayların nerdeyse bir zirve noktası olarak da bugün Kudüs’te bir adım atıldı. Bugün evet bir hüzün günü gibi gelebilir. Ama bugün hepimiz için bir onur günüdür. Onur sınavı günüdür. Bende saatlerce Mescid-i Aksa’da bulundum. İlk gittiğimde 24 yaşındaydım. O günden bugüne her gittiğimde Mescid-i Aksa’da dedemin kokusunu, Hz. İsa’nın ruhunu, kokusunu hissettim. Mescid-i Aksa’da Hz. Ömer’i, Selahaddin Eyyubi’yi, Kanuni Sultan Süleyman’ı ve Sultan Abdülhamid’i hissettim. Gün ses verme günüdür. Gün zulme karşı sükût etme günü değil, zulme karşı tek bir yürek halinde ses verme günüdür. Bugün yurdumuzun her bir yerinde burada olduğu gibi sivil toplum örgütlerimizin çağrısıyla açık meydanlarda ses veriyoruz. Allah o sesi verenlerin sesini gür eylesin. Allah bu zulüm karşısında bizlerin zihni berrak, yüreği her zaman imanla dolu ayaklarını sabit eylesin. Geç kalmış tepkiler daha büyük felaketleri hazırlar. Cumhurbaşkanımızın İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi çağrısı doğru zamanda yapılmış çok doğru bir adımdır. İnşallah İslam dünyası bu kez ses vermekte gecikmez. Birbirleri arasındaki ihtilaflara gömülüp Kudüs’ün elimizden çıkmasına göz yummaz. Her ne surette olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak görev yaptığımız her hükümetlerde üstlendiğimiz her görevde tek bir gayemiz, tek bir hedefimiz oldu. Filistin davasını sonuna kadar savunduk. Mavi Marmara olayında şehitlerimizi uğurladığımızda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde yaptığımız konuşmada da Filistin’in bağımsızlığının tanındığı 2012’inin Kasım’ındaki Birleşmiş Milletlerde yaptığımız konuşmada da tek bir şeyi söyledik. Filistin yalnız değildir. Filistin sadece bir bağımsız iki devletin bağımsız tarafı da değildir. Filistin bütün İslam dünyasının meselesidir. Kudüs meselesiyle Filistin meselesi birbirinden ayrılamaz. Trump diyor ki biz bu adımı atıyoruz ama hala Filistin’de barış çabalarına destek vereceğiz. Kendisini çok akıllı, bütün insanlığı da uluslararası toplumu da bir anlamda akılsız yerine koyan bir açıklama. Bizde buradan Karaman meydanından ve daha doğrusu ülkenin her yanından, İslam dünyasının her şehrinden ve daha önemlisi Kudüs’i Şerif’ten ve Mescid-i Aksa’dan seslenerek diyoruz ki Kudüs’süz Filistin, Kudüs’süz barış olamaz, olmayacak. Eğer bir gün bölgeye barış gelirse Bağımsız Filistin Devletinin ezeli ve ebedi başkenti Kudüs’ü Şerif olacak. Ve inşallah Mescid-i Aksa’da bu zulüm bitecek ve Mescid-i Aksa bize emanet edilen kutsal bir mekân olarak ilk kıblemiz, ilk inanç mekânımız olarak bizim mimderimizle gelecek nesillere intikal edecek. Allah bu gayreti gösteren sivil toplum kuruluşlarımıza yardım etsin” dedi.

Davutoğlu, buradaki programın ardından Belediye’ye geçti. Bir süre Belediye Başkanı Ertuğrul Çalışkan’la görüşen Davutoğlu daha sonra Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi’nde düzenlenen söyleşiye katıldı.

Güncelleme Tarihi: 30 Mart 2018, 13:57
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner284