Mahalleler ve Çocuklar

Her yerleşim yerlerinin mutlaka bir isimleri vardır insan ve diğer canlı cansız varlıkların toplum olarak birleştiği ve sınırı çekilmiş gibi tarif edilen yerlerde bulunmalarının bir ismi de mahalledir diyorum.

Mahalleler ve Çocuklar

Mahallelerde elbette ki birçok güzel olduğu kadar da acı olaylar olabiliyor. İnsanın en güzel tatlı ve de neşeli olabildiği yılları da çocukluk yıllarıdır, çocuk çocuktur ama büyüdükçe yine de çocuktur. Çünkü büyüklerinin yanında onlar hala çocuktur. Bunun yegâne sebebi de sevgidir.
 Gelelim çocuğun mahalledeki etkinliği ve değeri nedir? Çocuk için geçmişte atalarımız tarafından söylenen çok güzel sözleri hepimiz iyi veya kötü biliyoruz ama o en güzeli de mahalle arkadaşlığıdır. Mahalle arkadaşlığın da yaşanan olaylar duygular ve acı tatlı hatıralar hiç bir zaman unutulmaz. Çocuk çocuktur amma yaşamı ve yaşattığı, var olduğu ve de toplumda kendisinden bahsettirdiği birçok ve etkinliklerin sembolüdür.
 Mahalle çocukluğunda yaşam bambaşkadır. Bu yıllardaki mahalle çocukluğunu hiç ama hiç göremiyor ve de bulamıyoruz.   Nedeni de mahalle özellikleri eski yıllardaki gibi değil tamamen betonlaşmış yüksek binalardır. Çocukların tabiatla buluşup oyun oynayacakları ve de eğlenecekleri bir karış toprak yok olduğu gibi temiz bir hava olacak yeşillikleri de yok olmuştur.
 Eski yıllarda çocuklar gündüz ve geceleri mahallelerinde toplanırlar ve bu toplanmaları yazında kışında olmak üzere yapılırdı. Neler yaparlardı bu birliklerinde? En akla geleni çaput bezlerden yapılmış top veya lastik toplarla maçlar yaparlardı. Körebe, birdirbir, uzun eşek, 3 taş, ip sekmeleri, köşe kapmaca, yakar şimşek, elim sende , mektup yazma, topaç çevirme, değirmenci, billi gibi oyunlar oynanırdı. Bu oyunlarda mızıkçılık yapanlar bir dahaki oyunlarda almamazlık yapılmaz ve onun gururuyla oynanmazdı ancak olay ailesine söylenir ve düzeltilirdi.
 Mahalledeki çocuklar her ailenin de aynı zamanda çocuklarıydı. Onların eğitiminden, terbiyesinden ailesi kadar da mahalle halkı da sorumluydu. Her hatalı çocuk mutlaka iyiliklerle ve güzel sözlerle ifade edilerek eğitilirdi. Çocuk bir büyüğünden hatasından dolayı laf ve dayak yedi ise gidip anne ve babasına söylemezdi. Çünkü biliyor ki aynısını evde de görecekti. Mahalle terbiyesi bambaşka, çocuktaki gelişim ve saygı da o derece büyüktü.
 İşte bu yıllarda bizler eski mahalle terbiyesi ve çocuklarını köşe bucak çok aramaktayız. Sağ olun çocuklar sağ olun mahalleliler.
 Yazımı şöyle bir sözle bitirmek istiyorum. Baba oğlu evlenmiş çocuğu olmuş bir evde beraber otururken torunu bir şeyler ile uğraşırken babası çocuğuna karışır ve bazı sözler söyler ve bu sırada dede devreye girer oğluna şöyle ifade eder; “oğlum hadi o çocuk ama sen hala çocuksun” der. İşte çocuk budur ve böyle devam eder gider.
 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Kurban
Kurban - 3 yıl Önce

Yok mu video ?

Okan TARTANOĞLU
Okan TARTANOĞLU - 3 yıl Önce

Sevgili Mustafa ağbi; rahmetli babam Cengiz Osman TARTANOĞLU,yazında anlattığın dönemle ilgili banada seninkiyle birebir eşleşen aynı olaylardan bahsederdi.
Mızıkçılık kelimesi,topaç çevirme (katır), ikinizdende duyduğum; o günleri anımsatan bir kaç sihirli sözcük...

SIRADAKİ HABER

banner284