Ögretmenevi’nde verilen kahvalti sonrasinda basin mensuplarina ilimizin egitimdeki durumu ve projeleri konusunda bilgiler verdi.
Karaman’da egitim, bilgi ve kültür seviyesini daha yukarilara tasimayi hedeflediklerini belirten Sultanoglu, “Bizim egitime bakis algimizla ilgili kisminda egitim algimiz açisindan haksizlik yapilarak sübjektif bir kistas üzerine oturtulmasini egitimcilere, bu egitimi organize edenlere, çocuklarimiza, ögretmenlerimize bir haksizlik oldugunu düsünüyorum. Egitimi tek basina bir sayisal gösterge dedigimiz bir YGS sonucuna, LYS sonucuna ya da SBS sonucuna baglarsak biz bunun disindaki kalan ögrencilerimizin hepsini basarisiz addederiz. Nasil simdi bir çocugumuz üniversiteye girdi. Üniversiteye giren basarili, giremeyen basarisiz gibi bir algi bizde mutsuz bir toplum yaratir. Bu problem sadece Karaman’in degil, tüm Türkiye’nin problemi. Sanki herkesin üniversite bitirecekmis gibi, üniversite bitirilmeden mutlu olunmuyor, hayat devam etmiyor gibi bir algi olusmus. Bizim bakis algimizi kismen akademik egitimimizi mutlaka düzeltmemiz lazim. Bugün ögretmen açigi olmayan bir ilimiz. Beklide Türkiye’de ögretmen açigi olmayan il dense bu Karaman’dir. Insaat ve fiziki anlamda da hiçbir ihtiyaci olmayan bir iliz. Genç bir ögretmen kadrosuna sahibiz. Sonuç ne peki. Daha iyi bir egitim ve ögretim. Bizim test sistemimiz daha çok daha hizli soruyu çözen çocuklari seçiyor. Bilen çocugu degil. Biz bileni degil, daha hizli çözeni aliyoruz. Biz çocuklarimizda yeteneklerini ortaya çikaran degil, daha hizli çözeni ön plana çikariyoruz. Karaman’da okuma orani artiyor ise biz demek ki bu isi iyi yapiyoruz. Çocuklarimizin basarili olabilmesi için onlara mutlaka özgüveni vermeliyiz. Bir çocugun egitim ve ögretim disinda oyuna, eglenceye de ihtiyaci var. YGS, LYS, SBS bir neticedir. Amaç degildir. Biz neticeden yola çikarak kendimizi basarili ya da basarisiz ilan ederiz. Amacimiz YGS’de ilk on içerisinde olmaksa bu dogru degil. Amacimiz Karaman’daki egitim seviyesini yükseltmekse bu dogru. Okuma seviyesini artirmaksa bu dogru. Eger bunu kabul edip dogruyu hayata geçirirsek akademik olarak da kesinlikle Karaman çok iyi bir seviyede olur. Iste o YGS sonucunda da sürekli ilk on içerisinde olacagiz. Bu basarinin sürdürülebilir olmasini istiyorum. Sürdürülebilir bir basari yoksa ben basarili degilim. Bugün sabah ilk onun içindeyiz. Yarin çikip 78. oluyor isek demek ki bir sikinti var. Yarin onuncuysa onikinci de sekizinci de olabiliriz. Yukari çikiyorsak daha da iyi. Ama çikip onunculuktan bir anda 40. 50. oluyorsak hakikaten bir sorun var. Onun için bizim egitime bakis açimizi degistirmemiz gerekiyor. Biz öncelikle çocuklarimizin mutlu bir toplum olarak yetismelerini hedeflemeliyiz. Biz çocugumuzu mutlu edemediysek bizim mutsuz bir doktora, mühendise, ögretmene ihtiyacimiz var mi? Bunu söyledigimde sanki akademik basariyi öteliyormus gibi bir algi olusabilir. Akademik basariyi küçümsemek yada ötelemek degil. Ben sunu özellikle söylüyorum mutlu bir birey ancak akademik olarak da basarili olur. Kitap okumanin ne kadar önemli oldugunu gittigim her yerde vurguluyorum. Ögretmen arkadaslarima diyorum ki siz özendirin kendinizi rol model olarak verin çocuklara. Çocuklara kitap okumayi tavsiye edin. Ögretmen arkadaslarimin öncelemeleri gereken seyin okumak oldugunu anlatmaliyiz. Iyi okuyan bir toplum olursak inaniyorum ki her seyi hak etmis olacagiz” diye konustu.
